Vergi incelemeleri neticesinde tarh edilen vergiler ve kesilen cezalar, mükelleflere ihbarname ile bildirilir. Yasaya göre bu ihbarnameye vergi raporlarının da eklenmesi gerekmektedir. Ancak çeşitli sebeplerle bunların mükelleflere tebliğ edilmediği görülmektedir. Vergi idaresi ile mükellefler arasında hukukî uyuşmazlıklara sebep olan bu durumla ilgili Anayasa Mahkemesi’nin ve Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun son içtihatları, mahkemeler arasındaki içtihat ayrılıklarını giderecek niteliktedir. Gerek mükellefin kendi adına gerekse bir başka mükellef adına düzenlenen raporların tebliğ edilmemesini esaslı tebliğ hatası olarak görmeyen yüksek mahkemeler, raporların yargılama sürecinde tebliğ edilmesi durumunda işin esası hakkında karar verilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Yargılama süreçlerinidaha da yavaşlatmamak ve mükelleflerin haklarını etkin kullanabilmeleri için mükellefler adına düzenlenen raporların eksiksiz gönderilmesi, başka mükellefler hakkında düzenlenen raporların ise vergi mahremiyeti korunacak şekilde karartma yapılarak gönderilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Anahtar Kelimeler: Vergi İncelemesi, Vergi Tekniği Raporu, Vergi İnceleme Raporu, Vergi Ceza İhbarnamesi, Tebliğ. Jel Sınıflandırma Kodları: H20, K34, K41
Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde sahte belge düzenleme ve kullanma suçlarına üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Farklı hukuki menfaatleri ihlâl eden bu iki suça aynı cezanın öngörülmesini, cezaların suç teşkil eden eylemlerin ağırlığına göre verilmesini ifade eden suç ve cezada orantılılık ilkesine aykırı olduğunu değerlendirmekteyiz. Çalışmamızda hukukun genel ilkeleri arasında yer alan suç ve cezada orantılılık ilkesi üzerinde durulmuş olup vergi suçları kapsamında yer alan sahte belge düzenleme ve kullanma fiillerine kanunda aynı oranda adli yaptırım öngörülmesinin suç ve cezada orantılılık ilkesine aykırılık teşkil ettiği düşüncesi, nedenleriyle birlikte açıklanmaya çalışılmıştır.