VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

Vergi Müfettişi

Volkan Güzel





  • Vergi, kamu harcamalarının finansmanında kullanılan en etkili araçlardan biridir. Vergilerin bu fonksiyonu yerine getirmesi şüphesiz etkin bir vergi sistemine bağlıdır. Vergi sistemleri mükelleflere birçok ödev ve sorumluluk yüklemekte olup bu yükümlülüklerin bir kısmı ölüm ile sonlanmamaktadır. Ölüm, her ne kadar çok yönlü etkileri ve sonuçları olan bir durum olsa da hukuki yönüyle vergilendirme rejimlerine de etki eden ve sonuçlar doğuran bir olgudur.

  • Dar mükellef kurumların Türkiye'de işyeri veya daimi temsilcileri vasıtasıyla kazanç veya irat elde etmeleri ile Türkiye'de işyeri veya daimi temsilcileri olmadan kazanç veya irat elde etmeleri, vergilendirilmeleri açısından fark oluşturmaktadır. Kurumlar Vergisi Kanunu'nda kurumların elde ettikleri kazançların vergilendirilmemesine yönelik birtakım düzenlemeler mevcut olup bu düzenlemelerden bazıları dar mükellefler açısından da uygulanabilir düzenlemelerdir. Kazanç veya iradın istisna tutulmasına yönelik bu düzenlemelerden dar mükellef kurumların hangi şartlar dâhilinde yararlanacağı hususu önem arz etmektedir.

  • Kentleşme politikaları ve kentsel dönüşüm projeleri ile ülkemizde inşaat sektöründe yaşanan canlılık sonucu birçok apartman ve bu apartmanları bünyesinde bulunduran siteler inşa edilmektedir. Yüzlerce insanın bir arada yaşadığı bu yaşam alanlarının ortak ihtiyaçlarının giderilmesi için site ve apartman yönetimleri oluşturulmakta, kapıcı, bahçevan gibi hizmetliler istihdam edilmektedir. Yine bu yönetimler ihtiyaçların giderilmesi maksadıyla düzenli olarak kat maliklerinden veya oturanlardan aidat dediğimiz gider karşılıkları toplanmakta ve harcamalar yapılmaktadır. Genel amacı ortak ihtiyaçların karşılanması olan site ve apartman yönetimleri bazı durumlarda gelir de elde edebilmektedir. Birçok gelir-gider işleminin muhatabı olan bu oluşumların vergi kanunları karşısında da bir takım yükümlülükleri bulunmaktadır.

  • SERBEST MESLEK KAZANCI

    02.01.2017 10:01

    Gelir Vergisi Kanunu'nun 65. maddesinde serbest meslek faaliyeti,"Sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır" şeklinde tanımlanmıştır. Serbest meslek kazanç sahiplerinin kimler olduğu ise 66. maddede teker teker sayılmıştır. GVK'da yapılan bu tanım uyarınca bağımsız olarak faaliyet gösteren avukatlar, noterler, mali müşavirler, mühendisler, gümrük müşavirleri ve GVK 65. maddede yapılan tanıma uygun diğer meslek erbabı, faaliyetleri dolayısıyla, gelir vergisine tabidir. Çalışmamızda serbest meslek kazancının tespiti ve beyanı açısından önem arz eden konular ile serbest meslek erbabının belge düzenine ilişkin ödevleri irdelenecek uygulamada ve teoride karşılaşılan sorunlar açıklanacaktır.

  • Ticari hayat belirli riskleri barındıran, bazen kâr bazen de zararla sonuçlanabilecek faaliyetlerden oluşur. Hayatın olağan akışı içinde olağan dışı durumlar olabilmekte yani istenmedik durumlar ortaya çıkabilmektedir. İşletmeler bu sebeple ciddi tazminatlarla muhatap olmaktadırlar. Bu bazen işçinin iş kazası geçirmesi suretiyle zarar görmesi, bazen işletme sahip veya sahiplerinin suçlarından dolayı üçüncü kişilerin zarar görmesi, bazen de işin icrası sırasında meydana gelen kazalardan dolayı üçüncü kişilerin zarar görmesi şeklinde tezahür edebilir. Bazı durumlarda ise işletmeler, herhangi bir kaza olmamasına rağmen sözleşmeden veya kanun emrinden kaynaklı tazminat ödemek zorunda kalabilmektedir. Çalışmamızda tazminatın tanımı yapılarak, hangi durumlarda tazminat doğduğu, tazminat ödemelerinin Gelir Vergisi Kanunu (GVK) ve Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) karşısındaki durumu incelenecektir.