Vergi yükünün toplum kesimleri arasında adaletli dağılımını tesis etmenin önemli bir aracı artan oranlı vergilemedir. Vergi sistemini daha adil duruma getirmek ve kamu gelirlerini arttırabilmek üzere yönetimler gelir vergisi sistemlerine yeni vergi basamakları (dilimleri) dâhil edebilmektedirler. Türkiye’de, 06.12.2019 kabul tarihli 7196 Sayılı Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile gelir vergisi sistemine yeni bir basamak eklenmiştir. Söz konusu değişiklikle 500.000 TL ve üzerinde gelir elde edenler için %40 oranının uygulanmasına karar verilmiştir. Böylece daha önce dört dilimden oluşan tarife yapısı beşe çıkarılmıştır. İlgili kapsamda çalışmanın amacı tarife yapılarında benzer değişiklikler gerçekleştiren ülkelerin gelir vergisisistemisistemlerinin araştırılması ve değerlendirilmesidir. Çalışmada beş ve daha fazla vergi dilimine sahip ülkeler ele alınmıştır. Araştırma sonucunda kimi ülkelerde en üst basamaktaki oranlara ek olarak ilk dilime uygulanan vergi oranlarında da değişikliğe gidildiği tespit edilmiştir. Ayrıca bazı ülkelerdeki vergilendirme sisteminin kişisel özellikleri daha fazla dikkate alan bir yapıya sahip olduğu gözlemlenmiştir. Türkiye özelinde ise ilk basamaklarda yer alan gelir dilimlerine nazaran yüksek vergi oranları uygulanan son iki basamaktaki gelir aralığının geniş tutulduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Yeni bir vergi basamağının eklenmesi yoluyla gerçekleştirilen değişikliğin daha adil ve subjektif bir vergi sistemi oluşturma amacını içermediği ve vergi hasılatını artırmaya yönelik bir gayret olduğu anlaşılmaktadır.

Abonelik veya Satın Alma Gerekiyor!

Bu makalenin devamını okuyabilmek için giriş yapmanız, satın almanız veya abone olmanız gerekmektedir.