Katma Değer Vergisi üretim ve dağıtımın her aşamasında mal ve hizmetlerin satış fiyatı üzerinden hesaplanan, ürünlere katılan değerleri vergilendirmeyi amaçlayan modern bir harcama vergisidir. Türkiye’de 01.01.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununda ülke ekonomisi için çok önemli olan ihracatı ve ihracata bağlı sektörleri geliştirmeyi amaçlayan birtakım muafiyet ve istisnalar bulunmaktadır. Bu muafiyet ve istisnaların uygulanması ve bazı durumlarda vergi iadelerinin gerçekleştirilmesi güçlü bir mali altyapı gerektirmekte, mükellefleri ve mali idareyi vergi kayıp ve kaçağının önlenmesi için çok titiz davranmaya itmektedir. Bu hassas durumun sonucu olarak, ihracat teslimlerinde KDV istisnası uygulaması ve vergi iade sistemi içerisinde çok zorlu süreçleri barındırmaktadır. Bütün bu zorlu süreçlerinmükelleflerin ve mali idarenin çok fazla mesai harcamasına sebep olmasına rağmen, birtakım uygulamalarla ihracatta KDV’nin sıfırlanmaya devam edeceği görünmektedir. Bu çalışmada KDV’ye farklı açılardan bakarak, Türkiye’nin ihracat teslimlerinde KDV’yi zorunlu olarak istisna kapsamına almasının sebeplerine ve uygulanma yöntemlerine değinilecektir.

Abonelik veya Satın Alma Gerekiyor!

Bu makalenin devamını okuyabilmek için giriş yapmanız, satın almanız veya abone olmanız gerekmektedir.