Türk Vergi Sisteminde önemli bir yere sahip olan Gelir Vergisi Kanunu'na göre, mükellefler, bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname vermek zorundadırlar. Bu gelir unsurlarından beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur. (GVK madde 85) Yıllık gelir vergisi, vergiye tabi gelirlerin yıllık toplamından bazı indirim, istisna ve varsa mahsuplar düşüldükten sonra 103'üncü maddedeki nispetler uygulanmak suretiyle hesaplanır. Üzerinden vergi tarhiyatı yapılacak gelir vergisi matrahına ulaşılmasında, mükelleflerin kazançlarının hangi kaynaklardan sağlandığı zararların mahsubu açısından önem taşımaktadır. Zira gelir, bir gerçek kişinin bir takvim yılında elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır. Gelirin safi tutarının dolayısıyla gelir vergisi matrahının belirlenmesi için yapılan işlemlerden biri de zarar mahsubudur. Gelir Vergisi Kanunu'nun 88'inci maddesine göre, gelirin toplanmasında gelir kaynaklarının bir kısmından hasıl olan zararlar diğer kaynakların kazanç ve iratlarına mahsup edilmektedir. Yapılan bu mahsup neticesinde kapatılmayan zarar kısmı, beş yılı geçmemek kaydıyla müteakip yılların gelirinden indirilebilmektedir. Ancak aynı Kanun'un 80 inci maddesinde yazılı olan diğer kazanç ve iratlardan* 1 doğan zararların, diğer gelir unsurlarından elde edilen kazanç ve iratlardan mahsubu ise mümkün değildir.

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.