GVK yönünden, serbest meslek faaliyetlerinde "tahsil esası" geçerli olup, bu faaliyetlerden doğan kazancın vergilendirilebilmesi için tahsil edilmiş olması gerekli iken serbest meslek faaliyetlerinde KDV yönünden vergiyi doğuran olay, hizmetin ifası ile meydana gelmekte olup, bedelin tahsil edilip edilmemesinin bu anlamda herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, GVK açısından serbest meslek faaliyeti hangi yıl içinde " elde edilmiş" ise yani tahsil edilmiş ise o yılın geliri sayılmakta, bu anlamda hizmetin hangi yılda sunulduğu ve hizmet bedeline hangi yılda hak kazanıldığı bir hüküm ifade etmemektedir.Serbest meslek faaliyetlerine ilişkin vergilendirme bakımından GVK ve KDVK'nın farklı hükümler içermesi, bu hizmetlerin vergilendirilmesinde sorunlara neden olmaktadır. Ayrıca, bu konuda vergi idaresi ve yargı organlarının görüş ve kararlarının farklı olması da, konuya ilişkin mevcut tereddütleri daha da artırmaktadır. Makalemizde SMK'nın tespiti ile ilgili GVK ile KDVK yer alan düzenlemeler arasındaki farklılıklar,yargı organlarının bu konudaki kararları ile birlikte değerlendirilecek mevcut tereddütlerin giderilmesi yönünden çözüm önerileri sunulacaktır.

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.