Yazımızın ilerleyen bölümlerinde ayrıntısına yer vereceğimiz üzere vergi mevzuatında gayri- menkulün tanımından ziyade gayrimenkulün vergilendirilme esaslarına yer verilmiştir. Ayrıca vergi kanunları arasında da bu konuda bir paralellik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle gayrimenkul denilince ne anlaşılması gerektiği noktasında müracaat kaynağımız 4721 sayılı Medeni Kanun olacaktır. Medeni Kanun'un 632'nci maddesinde nelerin gayrimenkul olduğu sayılmış olup, bunlar da; "arazi", "tapu siciline daimi ve müstakil olmak üzere kaydedilen haklar" ve "madenler"dir. Ayrıca 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre, "kârgir bir binanın bağımsız bir bölümü" yani apartman dairesi de gayrimenkul olarak sayılmaktadır. Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere gayrimenkulün tanımı vergi mevzuatında tam olarak yapılmamış olmakla birlikte vergilendirilmesi değişik vergi kanunları açısından önem arz etmektedir. Biz yazımızın birinci bölümünde aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere, gayrimenkulün kiralanması karşılığı elde edilen kazancın vergilendirilmesi hususunu gayrimenkul sahibi (kiralayan) ile kiracıların hukuki niteliğini de göz önünde bulundurarak muhasebe kayıtları ışığında açıklamaya çalışacağız. Yazımızın ikinci bölümünde ise gayrimenkul kavramının 193 sayılı GVK ile 3065 sayılı KDVK açısından ne anlam ifade ettiğini, kiralayan ve kiracıların hukuki niteliğini de göz önünde bulundurarak irdelemeye çalışacağız.

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.