Katma Deðer Vergisi Genel Uygulama Tebliðinde1 düzenlenmiþ olan kýsmi tevkifata tabi servis taþýmacýlýðý hizmeti alýmlarýna muhatap olan alýcýlarýn sorumlu sýfatýyla tevkifat yapmasý katma deðer vergisinde bu iþlemin vergi güvenlik müessesesi kapsamýnda var olmasýnýn gereðidir. Söz konusu tevkifatýn uygulanmasýnda özellikli durumlar bulunmaktadýr. Bu durumlarýn göz ardý edilmesi fazla ve yersiz veya eksik tevkif edilen vergiye neden olabilmekte olup fazla ve yersiz tevkifat iþlemi de haksýz yere iadesi alýnan katma deðer vergisine yol açabilmektedir. Bu çerçevede; çalýþmamýzýn konusunu taþýmacýlýk hizmetinin katma deðer vergisi tevkifatý karþýsýndaki durumu ve bu konuda özellik arz eden hususlar oluþturmaktadýr.

Katma Deðer Vergisi Kanunu 17/4-g maddesinde, metal, cam hurda ve atýklarýnýn tesliminin KDV’den istisna olduðu düzenlenmiþtir. Ancak, bu satýþlarla ilgili yüklenilen verginin Kanunun 30/a maddesi gereðince indirimi mümkün olmadýðýndan iadesi de mümkün bulunmamaktadýr. Bu nedenle, hurda tesliminde bulunulan dönemlerde, bu mallarla ilgili yüklenilen ya da bu mallarýn maliyetleri içerisinde yer alan KDV’lerin, indirilecek KDV hesaplarýndan çýkarýlarak, ilgili döneme iliþkin 1 No.lu KDV beyannamesinin “(30) Ýlave Edilecek KDV” satýrýna dahil edilmesi gerekmektedir. Ancak, indirim hakký tanýnan ve tanýnmayan iþlemleri birlikte yapmalarý hasebiyle mükelleflerin bu mallarýn bir kýsmýný KDV yüklenerek, bir kýsmýný ise KDV ödemeksizin satýn almasý ve sonrasýnda hem istisna kapsamýnda hem de KDV hesaplayarak satmasý, söz konusu istisna kapsamýnda teslim edilen mallara iliþkin satýþlarýn hangi alýþlardan kaynaklandýðýna yönelik belirsizlik oluþturduðundan indirimlerden çýkartýlacak KDV tutarýnýn düzeltme yoluyla tespitinde suiistimale neden olmakta ve haksýz yere vergi indirimine yol açmaktadýr. Bu çerçevede, çalýþmamýzda hazinenin bu yolla uðradýðý vergi kaybýna iliþkin açýklamalara ve vergi indiriminde denetimin ve etkinliðin saðlanmasýna yönelik önerilere yer verilecektir.

Teblið, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususlarýn yetkili makamlar tarafýndan mükellefe veya ceza sorumlusuna yazý ile bildirilmesidir. Mükellefler açýsýndan haklarýn kullanýlmasý ve yükümlülüklerin doðmasý için önemli bir idari iþlem olan teblið hükümlerine 213 sayýlý Vergi Usul Kanunu’nun (VUK’un) 93 ila 109. maddeleri arasýnda yer verilmiþtir. Defter belge isteme yazýlarý hali hazýrda VUK’un 107/A maddesine göre elektronik ortamda teblið edilemeyip adresleri bilinen gerçek ve tüzel kiþilere posta vasýtasýyla ya da memur eliyle gerçekleþmektedir. Adresi bilinmeyenler için VUK’da yer verilen ilan yoluyla teblið ise bu yazýlarýn konusu vergi/ceza tutarý içermediði için idare tarafýndan ilan yoluyla tebligat yapýlamamaktadýr. VUK’un 107/A maddesinde ise 93’üncü maddede sayýlan usullerle baðlý kalýnmaksýzýn elektronik ortamda teblið yapýlabileceði düzenlenmiþtir. Bu çerçevede, çalýþmamýzda teblið usullerinde karþýlaþýlan sorunlar ile e-tebligatýn önemi ve gerekliliði üzerinde durulacak olup çeþitli önerilere yer verilecektir.