Kamusal ihtiyaçların karşılanmasında kamusal mal ve hizmetlerin sunumu için kamusal harcamalar yapmak durumunda olan devletler, söz konusu harcamalar için vergi gibi sağlam kamu gelirlerine ihtiyaç duymaktadır. Harcamalar üzerinden alınan vergilerden biri olan Katma Değer Vergisi (KDV) ise dünya çapında genel kabul görmüş vergiler arasında yer almaktadır. Dolaylı vergilerin en tipik örneklerinden birini oluşturan KDV?nin hasılat olarak ele alındığında adil mi yoksa etkin bir şekilde mi uygulanması gerektiği sorusu gündemden hiç düşmemektedir. Adil bir uygulama için oran farklılaştırmalarına gidilmesi etkinlik için de hukuki düzenlemelerin yapılması Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) açısından değerlendirildiğinde birçok farklılıkların ortaya çıktığı görülmektedir. Çalışmada özellikle Türkiye için uygulamalarda da daha adil ve daha etkin bir KDV yapısının oluşturulması kapsamında öncelikle sorunlar ele alınmaktadır. AB ile karşılaştırmalar yapılarak KDV?nin kamu gelirleri ve GSYH içindeki payına yer verilmektedir.

Açıklamasıİndir
Makale

Makale PDF olarak indirilebilir.