Türkiye’de muhasebeye dayalı beyan usulünü benimseyen vergilerin kabul edildiği 1920’li yıllardan bu yana vergi denetimi oranlarının düşüklüğü ve denetim elemanı sayısının yetersizliği vergi denetimi geçmişimizin önemli konularındandır. Devletin vergi denetimi konusundaki ağır yükünün hafifletilmesi amacıyla süreç içinde bazı uygulamalar denenmiş olmakla birlikte 3568 sayılı kanunun kabulü ile tasdik yetkisi ile donatılmış yeminli mali müşavirlik mesleğinden yararlanma anlayışı benimsenmiştir. Ancak mesleğin uygulamasında özellikle tasdik denetiminin işlevini olumsuz etkileyebilecek Yeminli Mali Müşavirler tarafından da dile getirilen çeşitli aksaklıkların bulunduğu gözlemlenmektedir. Mesleğin işleyişine ilişkin aksaklıklar ile tasdik denetiminin mahiyeti birlikte değerlendirildiğinde tasdik yetkisinin paylaşılabilir bir yetki olup olmadığı hususu değerlendirmeye değer bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır

Abonelik veya Satın Alma Gerekiyor!

Bu makalenin devamını okuyabilmek için giriş yapmanız, satın almanız veya abone olmanız gerekmektedir.