Vergi, devlet tarafından kamu giderlerini karşılamak amacıyla alınmakla birlikte ekonomik ve sosyal hayata müdahalede kullanılmaktadır. Ancak devletin vergilendirme yetkisini kullanırken dikkate alması gereken bazı sınırlamalar bulunmaktadır. Vergilemede adalet ilkesi de bu ölçütlerden birisidir. Bir ülkede vergileme adalet ilkesinin sağlanabilmesi için öncelikle vergi yükünün toplumdaki bireylerin ödeme gücü ve şahsi durumlarını dikkate alarak dağıtılması gerekir. Bu çalışmanın amacı vergilemede adalet ilkesi kapsamında dolaylı vergiler ve dolaysız vergilerin etkilerini analiz etmektir. Bu kapsamda vergiler dolaylı vergiler, dolaysız vergiler sınıflandırılmasına göre incelenmiş olup 2006-2019 yılları merkezi yönetim vergi gelirlerinin oranları dikkate alınarak söz konusu vergilerin adaleti sağlamadaki etkileri irdelenmiştir. Söz konusuyıllarda Türk Vergi Sisteminde dolaylı vergilerin üzerindeki yükün daha fazla olduğu görülmektedir. Harcamalar üzerinden alınan vergilerin bireylerin şahsi ve kişisel durumları dikkate alınmadan herkesten aynı oranda alındığı dikkate alındığında gelir dağılımında adaleti bozucu etki yarattığı sonucuna varılmaktadır. Vergilemede adalet ilkesi etkin şekilde uygulanamamakla birlikte daha çok vergileme etkinlik sağlanmaya çalışılmaktadır. Benzer durumun gelişmekte olan ülkelerin çoğunda var olduğunu da söylemek mümkündür.

Abonelik veya Satın Alma Gerekiyor!

Bu makalenin devamını okuyabilmek için giriş yapmanız, satın almanız veya abone olmanız gerekmektedir.