Ekonomik büyümenin ana öğelerinden biri olan enerji, aynı zamanda insanlığın olmazsa olmaz gereksinimlerinden birisidir. Artan dünya nüfusu ve meydana gelen endüstriyel gelişmeler, bir yandan küresel enerji talebini arttırırken, diğer yandan fosil esaslı geleneksel enerji rezervlerini azaltmaktadır. Ayrıca fosil yakıtların çevreye zarar vermesi ve yetersiz rezerv sahibi ülkeleri dışa bağımlı hale getirmesi ilgiyi yenilenebilir enerji kaynaklarına çekmektedir. Bu doğrultuda yenilenebilir enerji kaynaklarından rüzgâr enerjisi üretimi ve kullanımı son yıllarda hızlı bir gelişme göstermiştir. Böylece söz konusu yeni nesil enerji kaynağı, pek çok ülkede hem kullanılır hem de teşvik edilir hale gelmiştir. Ülkemiz, yenilenebilir enerji kaynaklarının çeşitliliği ve potansiyeli açısından hayli zengin bir yapıya sahiptir. Bu durum ise ülkemizde yenilenebilir enerji alanında yeni bir sektörün doğmasına neden olup, yatırımcılar için cazip bir fırsat teşkil etmektedir. Bilindiği üzere yatırımcının birincil amacı kar elde etmek ve elde edeceği bu karı maksimum düzeyde tutmaktır. Bu bağlamda işletmeler için avantajlı bir gider kalemi olan amortisman, yenilenebilir enerji yatırımları için kritik bir öneme sahip olmaktadır. Bu nedenle çalışmamızda rüzgar enerji santrallerindeki amortisman uygulaması irdelenecek ve bu hususla ilgili olarak bir çözüm önerisi getirilecektir.

Abonelik veya Satın Alma Gerekiyor!

Bu makalenin devamını okuyabilmek için giriş yapmanız, satın almanız veya abone olmanız gerekmektedir.