Katma Değer Vergisinin Türk Vergi Sistemi içerisinde uygulanmaya başlandığı 1985 yılından itibaren önemi her geçen gün artmış, vergi sistemi içerisinde ve elde edilen gelirler itibariyle bütçe gelirleri içerisinde önemli yerlere sahip olmuştur. Bu özelliği itibariyle oldukça önemli olmakla birlikte son yıllarda sık yapılan değişiklikler ve düzenlemeler ile sistemsel yapısı bozulmuştur ve dönemsel düzenlemeleri takip etmek hem mükellefler hem de vergi idaresi açısından oldukça zor hale gelmiştir. Bu durumda KDV?de değişiminin gündemde olduğu bu günlerde sistemi revize etmek suretiyle aksayan yönlerin de giderilmesi hem vergi adaleti hem de mükellefler arası eşitlik ilkeleri gereğince oldukça önem arz etmektedir. KDV?nin en önemli özelliği olan indirim mekanizması ile mükellefler alış yaptıkları mal ve hizmetler dolayısıyla yüklenmiş oldukları vergiyi satışları nedeniyle hesaplanan KDV?den indirebilmektedir. Ancak faaliyetini sona erdiren mükellefler için bu indirim uygulamasından yararlanmak mümkün bulunmamaktadır. Bu makale ile faaliyetini sonlandıran mükelleflerin devreden KDV?lerinin ne olacağı ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri getirilmek amaçlanmaktadır. KDV sistemindeki en önemli özellik olan indirim mekanizmasının mükellefler üzerinde yük oluşturmaması ve eşitlikçi uygulamalar için neler yapılması gerektiği ortaya konulmaktadır.

Açıklamasıİndir
Makale

Makale PDF olarak indirilebilir.