Vergi uyuşmazlıklarının, yargı yoluna gidilmeden, idare ile mükellef arasında çözüme kavuşturulması çağdaş vergi sistemlerinin temel özelliklerinden birisidir. Bu amaçla vergi sistemimizde de bazı müesseseler yer almaktadır. Bu müesseseleri, vergi hatalarının düzeltilmesi, pişmanlık ve ıslah , vergi cezalarında indirim ve uzlaşma müessesesi olarak sayabiliriz. Uygulamada çok sık başvurulması nedeniyle vergi idaresi ve mükellefler açısından büyük önem arz eden pişmanlık ve ıslah müessesesi bu çalışmamızın konusudur. Çalışmamızın izleyen bölümlerinde ayrıntılı olarak değinileceği üzere pişmanlık ve ıslah müessesesiyle, mükelleflere, beyan dışı bıraktıkları gelirlerini herhangi bir vergi cezasına maruz kalmadan beyan etme imkanı tanınmaktadır. 1950 yılında 213 Sayılı Vergi Usul Kanununa dahil edilen bu müessese bir yıl sonra yürürlükten kaldırılmış, 1953 yılında tekrar 213 Sayılı VUK'na dahil edilmiştir. O tarihten günümüze kadar kapsamında ve şartlarında çeşitli değişiklikler yapılmış olan pişmanlık ve ıslah müessesesinde en son 29.7.1998 tarih ve 4369 sayılı kanun ile bazı değişiklikler yapılmıştır. Çalışmamızda p i şmanlık ve ıslah müessesesinin hukuksal niteliği , bu müessesenin gerekli olup olmadığ ı, uygulama açısından sakıncaları vb. teorik tartışmalara değinilmeyecek , daha çok mevcut uygulama ele alınacaktır . Çalışmamızın 1. bölümünde pişmanlık ve ıslah müessesesinin tanımı ve kapsamı , 2. bölümünde pişmanl ı k ve ıslah müessesesinden faydalanmanın şartları , 3. bölümünde pişmanlık ve ıslah müessesesinin sonuçları ve 4. bölümünde ise pişmanlık ve ıslah ile ilgili olarak özellik arz eden konular işlenecektir.

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.