Türkiye?nin son yıllarda yaşadığı ekonomik istikrarının arkasında, mali gerçekleşmelerin de etkili olduğu söylenebilir. Özellikle bütçe (kamu harcaması, vergiler) ve borçlanma alanında yaşanan olumlu gelişmeler, ekonomik istikrarın temel dinamikleri arasında yer almaktadır. Vergi tahsilatının verimli ve etkin bir şekilde yapılması da bu gelişmeleri doğrudan etkilemektedir. Mali yılbaşında hedeflenen vergi tahsilatına ulaşılamaması durumunda, bütçe hesaplarının denkleştirilmesi amacıyla diğer kamu gelir türleri alternatif olarak kullanılabilmektedir. Ancak etkinlik ve verimlilik açısından en önemli kamu gelir kaynağının vergiler olduğu söylenebilir. Dolayısıyla vergilerin en az kayıp, kaçak ve en yüksek etkinlikte tahsil edilebilmesi son derece önemlidir. işte tam bu noktada, ülkemizde belirli ürünler üzerinden çok yüksek miktarda ve/veya oranda vergi alındığı sıklıkla tartışılmaktadır. Söz konusu tartışmaların yoğunlaştığı konulardan biri de ?vergi yükü? dür. Bu çalışmada, Türkiye?de son on beş yılda vergi gelirlerinin gelişimi çeşitli açılardan değerlendirilerek, vergi türleri itibariyle gerçekleşen vergi yüklerinin analizi ve vergi yükünde Türkiye?nin OECD ülkelerine göre konumunun tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışma boyunca yapılan incelemeler sonucunda Türkiye?de dolaylı vergi yükünün dolaysız vergi yükünden yüksek olduğu ve yükün en fazla olduğu vergilerin sırasıyla KDV, ÖTV, gelir ve kurumlar vergisi olduğu tespit edilmiştir.

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.