Yatırımların gerçekleştirilmesinde alternatif bir finansman yöntemi olan finansal kiralama uygulamasında,
4842 sayılı Kanunla önemli değişiklikler yapılmış olup, yatırımcıların bu yöntem sayesinde elde etttikleri avantajlarda önemli derecede gerilemeler olmuştur . Öyleki, bu yöntem sayesinde yatrımcılar, söz konusu değişiklik öncesinde kira ödemelerinin % 90'ını ilk aylarda ya da ilk yılda gösterip yaptıkları kira ödemelerinin tamamını da (anapara + faiz) gider olarak kaydederek önemli bir vergi avantajı elde edebiliyorlardı. Şimdi ise anapara ve faizden oluşan kira ödemelerinin yalnızca faiz kısmı gider olarak yazılabildiğinden, eski uygulamaya kıyasla kiracıların ya da yatırımcıların elde ettiği avantajda önemli derecede bir azalma olmuştur. Bir başka ifade ile kira ödemelerinin tamamına yakınını ilk aylarda ya da ilk yılda göstemenin bir avantajı kalmamıştır. Çünkü, toplam kira tutarının önemli bir kısmının ilk yıla tekabül ettirilmesi durumunda ödenmesi gereken faiz tutarı ve dolayısıyla da gider olarak gösterilecek tutar azalmış olacaktır. 4842 sayılı Kanun'la finansal kiralama uygulamasına getirilen bu dezavantaja rağmen , bu uygulamanın halen daha yatırımların finansmanında önemli
avantajları bulunmaktadır . Bu bağlamda olmak üzere, yatırımların gerçekleştirilmesinde bir diğer önemli finansman yöntemi olan banka kredisi kullanımı ile finansal ,kiralama yönteminin karşılaştırılması yazımızın
konusunu teşkil etmektedir.
Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.