A B C Ç D E F G H I İ J K L

M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z


KELİMELER

  • Toplam 178 kelime bulunmaktadır



Sahip olunmayan menkul kıymetlerin ödünç alınmak sureti ile satılmasıdır.

Para politikası uygulaması çerçevesinde, merkez bankaları bünyesinde para miktarının artırılıp azaltılması amacıyla, Hazine kâğıtlarının alım ve satımının (kesin alım, kesin satım, geri satım vaadiyle alım (repurchase agreements), geri alım vaadiyle satım (reverse repurchase aggrement)) yapılması işlemleridir. Bankalar arası para piyasası işlemleri de “açık piyasa işlemleri” kapsamı içerisindedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bünyesinde bu tür işlemler, açık piyasa işlemleri ve para piyasası müdürlükleri tarafından yürütülmektedir.

Dönemsellik ilkesi gereğince, gelecek bir hesap dönemine ait olarak peşin ödenen giderler ile cari hesap dönemine ait olup da henüz tahsil edilmemiş olan hasılât gibi değerlerin cari vergilendirme dönemi ile ilişkilendirilmemesi için ilgili olduğu dönemde gerekli hesaplara aktarılıncaya kadar bilanço denkliğini sağlamak ve takip edebilmek üzere aktifte açılan hesaplardır.

Bir işletmede fiilen kullanılan veya fiilen kullanıma hazır bulundurulan ve belirli bir parasal büyüklüğün üzerinde değere sahip olan iktisadi varlıkların, belirlenmiş usullere göre hesaplanan ilgili dönem içerisindeki yıpranma payı veya iktisadi kıymette ortaya çıkan değer düşüklüğüdür.

İşletmede birden fazla dönemde kullanılan ve bu kullanmaya bağlı olarak tüketilmeyen, sadece belirli ölçüde değerinde azalma meydana gelen ve değeri belirli bir parasal büyüklüğü aşan işletmeye ait iktisadi varlıklardır.

İthalat ya da ihracat yapılırken eşyanın zarar görmemesi için veya gerekli gümrük denetim ve gözetimi amaçlı bekletildiği geçici depolardır.

Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerden dileyenlerin; her yıl üzerinden amortisman hesaplanacak değer, evvelce ayrılmış olan amortismanlar toplamından düşülmesi suretiyle kalan değer üzerinden % 50’yi geçmemek üzere normal amortisman oranının iki katı olarak uygulanacak oranla normal amortisman süresinde amortismana tabi iktisadi kıymetlerin itfasına olanak sağlayan amortisman yöntemidir.

Ortaklıkların ve sermaye piyasası kurumlarının kamuya açıklanacak veya Sermaye Piyasası Kurulu’nca istenecek mali tablolarının, genel kabul görmüş muhasebe kavram ilke ve standartlarına uygunluğu ile bilgilerin doğruluğunun ve gerçeği dürüst bir biçimde yansıtıp yansıtmadığının, denetçiler tarafından denetim ilke ve kurallarına göre, defter, kayıt ve belgeler üzerinden incelenmesini ve tespit edilen sonuçların rapora bağlanmasını ifade eder.

Şirketlerin sermaye artırımı karşılığında çıkardıkları hisse senetlerini nominal değerinden veya daha yüksek bir fiyattan satmak suretiyle gerçekleştirdikleri sermaye artırımlarına denir. Söz konusu hisse senetleri ortaklara satılabileceği gibi (rüchan hakkının kullandırılması), ortaklar dışındaki yatırımcılara da satılabilir. (rüchan haklarının kısıtlanması). Bedelli sermaye artırımına katılım bedeli belli bir süre ile sınırlıdır.

Anonim ortaklıkların, iç kaynaklarından yaptıkları sermaye artırımı karşılığı çıkardıkları hisse senetlerini bir bedel almaksızın ortaklarına dağıtarak gerçekleştirdikleri sermaye artırımlarıdır. Bedelsiz hisse senedi alma hakkı bir süre ile sınırlandırılamaz.

Kamu idare ve müesseselerinin, mükelleflerin veya mükelleflerle işlemlerde bulunan diğer gerçek ve tüzelkişilerin, Maliye Bakanlığına veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara isteyecekleri bilgileri vermeye mecbur olduklarına dair bir yükümlülüktür.

İlk ihraçların yapıldığı piyasadır. Bir yatırım aracının örneğin bir menkul kıymetin ilk defa piyasaya sürülmesi (satılması) birincil piyasa işlemidir. Benzer şekilde, devlet iç borçlanma senetlerinin, T.C. Hazine Müsteşarlığı tarafından ihale yöntemi ile satımı da bir birincil piyasa işlemidir. Bu senetlerin daha sonra yatırımcılar arasındaki alım-satımları ise ikincil piyasa olarak adlandırılan piyasalarda gerçekleşmektedir.

İki veya daha fazla ticaret şirketinin birbiriyle birleşerek yeni bir ticaret şirketi kurması veya bir ya da daha fazla ticaret şirketinin mevcut diğer bir ticaret şirketine katılmasıdır.

Gerek menkul kıymetler ve kambiyo borsasına, gerekse ticaret borsalarına kayıtlı olan iktisadi kıymetlerin değerlemeden evvelki son muamele gününde borsadaki muamelelerin ortalama değerlerini ifade eder

Bir ülkenin ihraç ettiği mal ve hizmetlerden elde ettiği gelirin, ülkenin ithal ettiği mal ve hizmetlere yaptığı ödemelerden az olmasıdır.

İngilizce mal bedeli, sigorta ve navlun anlamındaki cost, insurance and freight sözcüklerinin kısaltılmış halidir. CIF satış bedeli = mal bedeli + sigorta bedeli + navlun bedelidir.

Borsaya kayıtlı olarak ve kendi nam ve hesabına hisse senedi ve tahvil alım satımı yapılması faaliyetidir.

Ekonomik karar alma süreçlerinde referans olarak alınan büyüklükleri ifade etmek için kullanılır. Örneğin kur çapası kavramı, Merkez Bankası’nın kur için belli öngörüleri sonrasında, diğer ekonomik birimlerin de bu öngörüye güven duyması ile birlikte, alınan ekonomik kararlarda kurun, kurdaki artışın esas alınması ve fiyat, ücret artışı, yatırım gibi kararlarının kur politikası çerçevesinde şekillenmesini ifade eder. Bu tür bir çapaya (politikaya) güvenin olmaması halinde, seçilen büyüklükler bu özelliklerini kaybederler. Parasal büyüklükler, faiz oranları, enflasyon, büyüme oranları “çapa” olarak kullanılan büyüklüklerdir. Özellikle son yıllarda, kur ve faiz oranı gibi büyüklüklerin çapa olarak kullanımında ortaya çıkan güçlükler, enflasyonun bu amaçla kullanımını yaygınlaştırmıştır.

Tüketici, üretici ve toptan eşya fiyat endeksleri gibi genel kullanıma açık mal ve hizmet sepetlerinden oluşan enflasyon endekslerinin temel enflasyonist eğilimleri tam olarak yansıtmadığı varsayımı ile bazı mal grupları ile fiyat değişmelerine yol açan bir takım unsurların enflasyon endeksinden çıkarılması sonucu ulaşılan bir enflasyon tanımıdır.

Serbest dolaşımda olmayan eşyanın, Türkiye Gümrük Bölgesi içerisinde işleme faaliyetine tabi tutulmak üzere geçici ithal edilmesi ve işleme faaliyeti sonrasında elde edilen işlem görmüş ürünün yeniden ihraç edilmesi esasına dayanan ekonomik etkili bir gümrük rejimidir.

Bir hizmet veya vekâlet sözleşmesi ile temsil edilene bağlı olarak onun adına ve hesabına, belirli veya belirsiz bir süreyle veya süreden bağımsız olarak çok sayıda ticari işlemin yapılmasına yetkili bulunan kimsedir.

Deniz, göl ve ırmakların kıyılara yakın yerlerinde ağ ve kazıklarla oluşturulan, büyük balık avlama yerleridir.

Fiyatlar genel düzeyinde sürekli bir düşüş durumunu ifade etmektedir.

İşletmenin aktif toplamından, borçlarının düşülmesi ile bulunan özvarlığının, çıkarılmış/ödenmiş hisse senedi sayısına bölünmesi ile bulunan değerdir

Yevmiye defterine geçirilmiş olan işlemlerin buradan alınarak usulüne göre hesaplara dağıtıldığı ve tasnifli olarak bu hesaplarda toplandığı defterdir.

Vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tespitidir.

Bir yargı kararına veya kanaat verici bir belgeye göre tahsiline artık imkân kalmayan alacak.

Tam mükellef kurumlar arasında kayıtlı değerler üzerinden ve bütün halinde devralma suretiyle gerçekleştirilen işlemlerdir.

Fiyat artış hızının azalması anlamına gelmektedir. Yüksek enflasyondan düşük enflasyona geçiş sırasında yaşanan düşen enflasyon sürecini ifade etmektedir.

Şekil hükümlerinden bağımsız olarak Vergi Usul Kanunu’na göre düzenlenmesi zorunlu olan belgelerde (fatura vs.) yer alan bilgileri içeren elektronik kayıtlar bütünüdür.

Elektronik ortamda tutulan ve elektronik defter ve belgeleri oluşturan, elektronik yöntemlerle erişimi ve işlenmesi mümkün olan en küçük bilgi öğesi.

Ortaklıkların hisse senetlerini nominal değerinin üzerinde bir fiyatla ihraç etmeleri sonucunda satış fiyatı ile nominal değer arasında oluşan farktır.

Gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veya doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değerdir. Emsal bedelin ne suretle tespit edileceği 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesinde düzenlenmiştir.

Kiraya verilen mal ve hakların kira bedellerinin emsal kira bedelinden düşük olamayacağı veya olmaması gerektiği varsayımından hareketle, bazı istisnalar dışında ivaz karşılığı kiraya verilen veya bedelsiz olarak bir başkasının kullanımına bırakılan mal ve hakların Kanun’da belirlenmiş usulle hesaplanacak kira tutarıdır.

Ücretle yapılan imalatta ücretin gerçek miktarının bilinmemesi veya doğru olarak tayin edilememesi hallerinde dikkate alınması gereken ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesinde belirtilen usullerle belirlenen değerdir.

Ticarete konu olan mallar.

Parasal olmayan kıymetlerin düzeltilmesi sonucu oluşan farkların kaydedildiği hesap.

Merkez bankalarının genellikle hükümetlerle birlikte, para politikası amacı olarak belli bir enflasyon rakamını hedeflemeleridir. Bu tür bir uygulamada hedeflenen enflasyonun, beklentileri etkileyebildiği ölçüde, nominal çapa görevini üstlenmesi öngörülür. Diğer politikalardan farkı, enflasyon hedefinin net bir şekilde kamuoyuna duyurulması ve bu konu ile ilgili doğrudan sorumluluk alınmasıdır

Para, tedavüle çıkaran kurum açısından yükümlülük, talep eden, elde tutan kurum ve kişi açısından ise bir varlık olarak düşünüldüğünde, enflasyon, parayı ihraç eden kurumun yükümlülüğünü, parayı elde tutan kurumun ise varlığını reel olarak azaltır. Bu anlamı ile enflasyon, gelir elde eden açısından vergi özelliği taşımakta, dolayısıyla vergi gibi satın alma gücünün transferine neden olmaktadır.

Hizmet akdine bağlı olarak çalışan ve ücret geliri elde eden tam mükellef gerçek kişilerden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 31. maddesinde belirlenmiş olan engellilik derecesine göre öngörülen tutarların hizmet erbabının ücret gelirinden indirilmesi suretiyle engelli hizmet erbabından daha az gelir vergisi alınmasıdır.

Bilanço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir şekilde ve ayrıntılı olarak tespit etmektir. Ancak; ticari teamüle göre tartılması, sayılması ve ölçülmesi normal olmayan malların değerleri tahminen tespit olunur.

İşe başlama tarihinde ve müteakiben her hesap döneminin sonunda çıkarılan envanterin kaydedildiği defterdir.

İş hacimlerinin ve gelirlerinin düşük olması, geleneksel el sanatlarının yaşatılması veya sair ekonomik, sosyolojik ve kültürel maksatlarla belirli şartlar dahilinde belli işleri yürüten küçük esnaf ve zanaatkarların kazançları üzerinden vergi alınmaması ya da tevkifat usulü ile düşük oranda vergi alınması uygulamasıdır.

Bütçeden gerçekleştirilen faiz ödemeleri hariç tutularak ulaşılan bütçe dengesidir.

Malzemesi yaptıran tarafından karşılanan fakat başka bir firmaya yaptırılan ürün, mal.

Bir malın mülkiyet ve tasarruf hakkının devralınmaksızın ücreti karşılığı belirli işlemlere tabi tutularak veya işlemlerden geçirilerek tasarruf veya mülkiyet hakkı sahibine iade edilmesini ifade etmektedir.

Satılan mal veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere malı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.

Kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devredilip devredilmediğine bakılmaksızın, bir iktisadî kıymetin mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan tüm riskler ile yararların kiracıya bırakılması sonucunu doğuran kiralamalardır.

İngilizce’deki anlamıyla gemide masrafsız olan “Free on Board” sözcüğünün kısaltmasıdır. FOB satış değeri ise gemiye teslime kadar olan maliyetlerin toplamıdır.

Özellikle mal ve hizmet ihracatından doğan ve belirli bir ödeme planına göre tahsil edilebilecek olan alacakların bir banka ya da bu alanda uzmanlaşmış bir finans kurumu tarafından satın alınmasıdır. Uzun vadeli ve kredili ihracat - ithalat işlemlerine yönelik bir finans aracı olup, genellikle yatırım malları için kullanılmaktadır.

Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde belirlenen mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratlardır.

Gayrimenkuller ve gayrimenkule dayalı sermaye piyasası araçlarından oluşan portföyü işleten ve gayrimenkule dayalı projelere yatırım yapan sermaye piyasası kurumlarıdır.

Serbest dolaşıma girmemiş eşyanın ithalat vergilerinden tamamen ya da kısmen muaf olarak ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın, Türkiye Gümrük Bölgesi içinde kullanılması ve bu kullanım sırasındaki olağan yıpranma dışında, herhangi bir değişikliğe uğramaksızın yeniden ihracına olanak sağlayan hükümlerin uygulandığı ekonomik etkili bir gümrük rejimidir.

Ayrı bir vergi olmamakla birlikte, bazı istisnalar dışında ticari kazanç ve serbest meslek kazancı elde eden gerçek kişiler ile kurumlar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme döneminin vergisine mahsup edilmek üzere; dönem içerisinde kanunda belirlenmiş şartlarla belirlenmiş geçici vergi dönemlerinde kazanç veya zararlarını beyan etmesi ve ödenecek vergi çıkması durumunda ödenmesine ilişkin vergidir. Bu mahiyeti nedeniyle peşin vergi olarak da tanınmaktadır.

Bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır. Kazanç ve iradın tamamı gelir olmamakta, kazancın veya iradın elde edilmesi için katlanılan maliyet ve/veya giderlerin hasılattan indirilmesi sonucunda kalan tutar gelir olarak dikkate alınmalıdır.

Uluslararası sınıflandırmalara göre belirlenmiş olan, merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahallî idarelerdir.

Bağışlanan veya üretim fazlası gıda maddelerini ihtiyacı olanlara ulaştıran bir sistemdir.

Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa; yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları mal için düzenleyip işi yapana veya malı satana imza ettirecekleri ve vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmünde olan belgedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, şahsi eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de düzenlenir.

Vergi kanunlarında belirlenmiş ve izin verilmiş olması şartıyla, üzerinden vergi hesaplanacak net gelirin tespitinde, gerçekten yapılıp yapılmadığına veya belgeye dayanıp dayanmadığına bakılmaksızın belirlenen oran veya tutarda giderin hasılattan indirilmesi uygulamasıdır.

Mükelleflerin, vergiye tabi işlemleri üzerinden belirlenen oranlarda hesapladıkları katma değer vergisidir.

Bir hizmet sözleşmesi kapsamında bir işyerine bağlı ve işverene tabi olarak ücret karşılığında çalışan gerçek kişi.

Bir malın veya değerin yürürlükteki İhracat Mevzuatı ile Gümrük Mevzuatı’na uygun şekilde fiili ihracatının yapılması ve Kambiyo Mevzuatı’na göre bedelinin (bedelsiz ihracat hariç) yurda getirilmesi veyahut Müsteşarlıkça ihracat olarak kabul edilecek sair çıkışları ifade eder.

Tamamen yeni olarak makine, alet, araç vb. ürünlerin kendisini, kullanma tarzını veya yeni bir şeklini keşfeden veya bunları geliştiren kişilere başvurusu üzerine gerekli tahkikat yapıldıktan sonra devlet tarafından verilen, keşiflerini belirli bir süre yalnız kendilerinin kullanabilmesine olanak sağlayan belgedir.

Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (II) sayılı listedeki mallardan Türkiye'de kayıt ve tescil edilmemiş olanların kullanılmak üzere ithalini, müzayede yoluyla veya kayıt ve tescil edilmiş olsa dahi 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre iade edilenler de dâhil motorlu araç ticareti yapanlardan iktisabını, motorlu araç ticareti yapanlar tarafından kullanılmaya başlanmasını, aktife alınmasını veya adlarına kayıt ve tescil ettirilmesidir.

Ortaklık hisse senetlerinin ilk kez borsa kotuna alınmasını, ortaklığın borçluluğu temsil eden menkul kıymetlerinin borsa kotuna alınmasını ifade eder.

Mükelleflerin, mal ve/veya hizmet alımları dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisidir.

İndirimli kurumlar vergisi uygulaması, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesi kapsamında teşvik belgesine bağlanmış olan bazı yatırımlardan sağlanan kazançlara yatırımın teşvik kapsamında devletçe karşılanacak tutara ulaşıncaya kadar mevcut kurumlar vergisi oranından daha düşük bir oran uygulanmak suretiyle daha az vergi tahsil edilmesi esasına dayanan, yatırımların devletçe desteklenmesini sağlayan bir düzenlemedir. Yatırımlardan sağlanan kazanca uygulanacak vergi oranları ile yatırıma katkı oranları Kanun’un verdiği yetki çerçevesinde Bakanlar Kurulu tarafından belirlenmektedir.

İş bakımından işlemlerin fiilen toplandığı ve yönetildiği merkez.

Bir ortaklık ile işletme arasında, söz konusu ortaklığın yönetimine ve ortaklık politikalarının belirlenmesine katılma anlamında devamlı bir bağ yaratan, doğrudan veya dolaylı sermaye ve yönetim ilişkisidir.

Hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dâhilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir.

Verginin konusuna giren malların Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesine girmesidir.

İthalat yapan kimse, dış alımcı.

Her türlü senetler ile hisselerin ve tahvillerin üzerinde yazılı olan değerlerdir.

Halk hizmeti gören devlet organlarının tümü kamu idaresini oluşturmaktadır.

En az %50 si devlete ait olan veya devlet yararına faaliyet gösteren özel vakıf, dernekler ile devlete ait toplum için var olan tüzel kişilik yapılanmalarını belirtmektedir. Burada tüzel kişilik olarak belirtilmesinin nedeni ise, tüzel kişiliğin toplulukların niteliğine göre "özel hukuk tüzel kişisi" ve "kamu hukuku tüzel kişisi" şeklinde ikili ayrıma tabi tutulabilir olmasındandır.

Vergiye tabi kurumların kuruluş kanunlarında, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkez.

Gerçekleşen veya gerçekleşmesi beklenen fakat miktarı kesin olarak tespit edilemeyen ve teşebbüs için bir borç mahiyetini arz eden belli bazı zararları karşılamak maksadıyla hesaben ayrılan meblağ.

Motorlu taşıtların ilgili mevzuat gereğince trafik, belediye, liman ile Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce tutulan sivil hava vasıtaları siciline yapılan kayıt ve tescili.

Bir şirketin malvarlığının bir veya birden fazla bölümünün diğer şirketlere devrolunmasıdır. Kısmi bölünmede, bölünen şirketin malvarlığının tamamı değil, bir kısmı bölünmeye tabi tutulmaktadır. Kısmi bölünme, bölünen mal varlığının; mevcut bir şirkete devri veya yeni kurulan yavru şirkete devri ile gerçekleşmekte olup bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlere ortak olurlar. Kısmi bölünmede, bölünen şirket kalan malvarlığı ile faaliyetine devam etmektedir.

Bir ülkede ekonomik birimlerin, yüksek enflasyon ve belirsizlik ortamında ulusal paranın olası değer kaybından korunmak amacıyla, ulusal para cinsinden finansal varlıklar yerine yabancı para cinsinden finansal varlıkları seçmeye başlamasıyla ortaya çıkmaktadır.

Teslim veya hizmet bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin veya nakden ya da hesaben yapılan ödemenin belirlenen kısmının tevkif edilmek suretiyle bu işlemlere muhatap olan alıcılar tarafından beyan edilip ödenmesidir.

Yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veya bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi haller neticesinde iktisadi kıymetlerinde önemli bir azalış vaki olan emtia.

Teslim veya hizmetin katma değer vergisinden istisna olması halinde bu teslim veya hizmetle ilgili olarak işlemi yapan mükellef tarafından yüklenilen katma değer vergisinin Katma Değer Vergisi Kanunu’nda belirtilen haller hariç olmak üzere indirim konusu yapılamadığı ve işin mahiyetine göre gider yada maliyet unsuru olarak dikkate alındığı istisna türüdür.

Malların mülkiyet hakkına sahip olan gönderenin belirleyeceği fiyatlarla müşterilere satılmak üzere veya satılmadığı takdirde iade edilmek kaydıyla önceden belirlenmiş bir fiyat ya da komisyon karşılığında malların bir başka satıcıya gönderilmesi suretiyle gerçekleştirilen satış işlemidir. Bu suretle gerçekleştirilen satışlarda malların mülkiyet hakkı gönderende, zilyetliği ise malı satışa hazır bulundurandadır. Müşteriye satışı yapıldıktan sonra mülkiyet hakkı devri söz konusu olmaktadır.

Konsinyasyon suretiyle satışlarda malı gönderen mülkiyet hakkı sahibi tüccar veya işletmeyedir.

Konsinyasyon suretiyle satışlarda malı satmak veya satılmadığında mülkiyet hakkına sahip gönderene iade etmek koşuluyla malın zilyetliğini devralan tüccar veya işletmedir.

Anonim şirketlerin kuruluşunda veya sermaye artırımında, kuruculara ya da önemli hizmeti geçenlere, şirket kârının bir kısmına iştirak hakkı temin etmek üzere nama yazılı olarak çıkartılan bedelsiz hisse senetleridir. Kurucu hisse senetleri, belli bir sermaye payını temsil etmediği gibi, şirketin yönetimine katılma hakkını da vermez.

Londra Bankalararası Para Piyasasında, kredibilitesi yüksek bankaların birbirlerine ABD doları üzerinden borç verme işlemlerinde uyguladıkları faiz oranıdır.

5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında tarım ürünlerinin sağlıklı koşullarda muhafaza ve ticarî amaçla depolanması hizmetlerini sağlayan tesisleri ifade eder.

Kesin olarak değeri biçilmiş, mükellefler arasında ayrım yapmaksızın, herkesten eşit olarak alınan vergi.

Mülkiyet hakkı sahibi, bir şeye sahip olan kişi.

Hükümetlerin, istihdam, büyüme ve enflasyon gibi belli amaçları gerçekleştirebilmek amacıyla gelir toplama (vergilendirme) ve harcama yapma yöntemlerini şekillendirmeleridir.

İktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara bağlı her türlü giderlerin toplamıdır.

Borçlanıcının, ödeme gücünü kaybetmesi nedeniyle borçlarının tümünü veya bir kısmını ödeyemeyeceğini ilan etmesidir. Genelde borçlu ve alıcı arasında borcun yeniden yapılandırılması ile sonuçlanır.

Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanları imal, inşa veya ithal edenler ile fabrika, ana bayi, bölge bayii, bayi, yetkili satıcı ve acenteler ile Maliye Bakanlığınca bu nitelikte oldukları tespit edilenler.

Bir iktisadi kıymetin muhasebe kayıtlarında gösterilen hesap değeridir.

Alışılmış, sıra gelen, belirli bir düzende devam eden.

Mücbir sebepler ortak özellikleri itibariyle vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak mahiyette olan ve kişinin iradesi dışında gelişen, önlenemeyen dışsal durumlardır. Mücbir sebeplerin herhangi birinin varlığı halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez, tarh zamanaşımı da işlemeyen süreler kadar uzar.

Vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu düşen gerçek veya tüzel kişilerdir.

Gelir vergisine ilişkin olarak dar mükellefiyete tabi olanların yıllık beyanname ile bildirmeye mecbur olmadıkları kazanç ve iratlardan, vergisi tevkif suretiyle alınmamış olanların bildirilmesi amacıyla kullanılan beyanname türüdür.

Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin, gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerden satın aldıkları malların bedelini ödedikleri sırada iki nüsha olarak düzenledikleri ve bunlardan birini imzalayarak satıcı çiftçiye vermeye ve diğerini ona imzalatarak almaya mecbur oldukları fatura hükmünde belgedir.

Eşya hukukunda, bağlı olduğu eşyadan onun bütünlüğünü ve fonksiyonunu bozmadan ayrılamayan, asıl eşyayı meydana getiren ve kendisi de aynı zamanda bir eşya olan parçaların her biri.

Birden çok kimsenin, bir borcun veya zararın tamamının ödenmesinden, zincirleme olarak ve tek başına sorumlu olması.

Açık artırma.

Vergi matrahının büyüklüğü ile belirli bir oran dikkate alınarak farklı miktarlarda alınan vergi.

Amortismana tabi iktisadi kıymetler için Maliye Bakanlığının belirlediği faydalı ömürlere göre değeri üzerinden dönemler itibariyle eşit miktarlarda ayrılan amortismanla iktisadi kıymetlerin itfa edilmesidir.

Üzerinde devir ve satış yasağı bulunan hisse senedidir.

Bir sermaye şirketinin bilanço kalemlerinde yer alan kazancı düşük göstererek hâsıl olan kazancı başka adlar altında kaydedip muvazaalı olarak kurumun kazancını ilgili gerçek ya da tüzel kişilere aktarmasıdır.

Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını asan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır.

Vergi Usul Kanunu'nun 192. maddesine göre öz sermaye, bilançonun aktif toplamı ile borçlar arasındaki farktan ibarettir. Aynı madde gereğince, ihtiyatlar ve kâr ayrı gösterilseler dahi öz sermayeden sayılırlar. Bu nedenle öz sermaye deyimi ile sermaye kavramının ifade ettiği anlamlar farklıdır. Muhasebe tekniğinde sermaye, işletmeye konulan varlığı, öz sermaye ise bu varlığın belli bir tarihteki gerçek miktarını tanımlar. Bu sebeple sermaye genellikle sabit bir karakter taşıdığı halde öz sermaye değişkendir.

Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen yükümlülüklerden kapsamı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesi ile mükerrer 355. maddesinde belirtilirmiş olanlara uyulmaması durumunda kesilen para cezalarıdır.

Ekonomik büyüme, istihdam artışı ve fiyat istikrarı gibi hedeflere ulaşabilmek için paranın elde edilebilirliğini ve maliyetini etkilemeye yönelik olarak alınan kararları ifade eder. Uygulanmasından sorumlu kuruluşlar merkez bankalarıdır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’nda, Bankanın temel amacının fiyat istikrarı olduğu ifade edilmiştir.

Para politikası kararlarının üretim, tüketim, istihdam gibi reel ekonomik aktiviteleri ekonominin kendi dinamikleri aracılığı ile etkilemesini sağlayan mekanizmadır

Gelecek hesap dönemlerine ait olarak peşin tahsil olunan hasılât ile cari hesap dönemine ait olup henüz ödenmemiş olan giderler gibi değerlerin cari vergilendirme dönemi ile ilişkilendirilmemesi için ilgili olduğu dönemde gerekli hesaplara aktarılıncaya kadar bilanço denkliğini sağlamak ve takip edebilmek üzere pasifte açılan hesaplardır.

Bir işletmenin satın alınmasında; satın alma bedelinin, satın alınan şirkete ait aktiflerin piyasa değerinin üzerindeki kısmıdır. Şerefiye olarak da tanımlanmaktadır.

Petrol vb. maddelerin arıtıldığı yer, arıtımevi, tasfiyehane.

Bir iktisadi kıymetin değerleme günündeki normal alım satım değeridir.

Ekonomik büyümenin belirli bir süre negatif ya da yavaş olmasıdır. Ekonomide atıl kapasitenin olması ya da ekonominin uzun vadeli büyüme oranından daha düşük bir oranda büyümesi olarak da tanımlanabilmektedir.

Bir ülkedeki GSM şirketlerinin, yabancı ülkelerdeki GSM şirketlerine abonelerinin görüşme yapabilmelerini sağlamak amacıyla, kendi ülkesinde hat sağlama hizmetidir.

Maden işletme ruhsatı olan gerçek ve tüzel kişilerin belirlenmiş bir bedel karşılığında maden işletme iznini bir başkasına devretmesidir.

Yeni pay senedi çıkarmak sureti ile (bedelli) yapılan sermaye artırımı sonucunda ortaya çıkacak yeni paylardan öncelikli olarak mevcut pay sahiplerinin sermaye payları ile orantılı olarak satın alım hakkıdır.

Serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa eden kişi serbest meslek erbabıdır.

Sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.

İki tarafın bir varlık ya da yükümlülüğe bağlı olan nakit akışını aralarında değiştirdikleri işlemdir. Örneğin on yıllık sabit faizli borca sahip bir firma ile benzer ancak dalgalı faizli borca sahip bir firma birbirlerinin yükümlülüklerini değiştirebilir. Swap işlemlerinde, faiz oranları ile döviz kurlarındaki değişmeler sonucunda ortaya çıkan riski en aza indirmek amaçlanmaktadır.

Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; dava veya icra safhasında bulunan ya da yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük olan ve bu nedenle tahsili edilip edilemeyeceği belli olmayan alacak.

Örgütlenme

Her bir vergi türünün kendi kanununa uygun olarak ödenmesidir.

Kamu ve özel kesim tarafından değişken veya sabit faizli, kupon ödemeli ya da iskontolu olarak çıkarılan bir yıldan uzun vadeli borç senedi.

Şirket varlıklarının belirli bir süre içinde zorunlu satışı ile sağlanabilecek değerden tüm borçlar ödendikten sonra kalan miktarın, hisse senedi sayısına bölünmesi sonucu bulunan değerdir.

Şirketin tüm malvarlığının bölümlere ayrılması ve diğer şirketlere devrolunmasıdır. Tam bölünmede bölünen kurum ile devralan kurumların tam mükellef sermaye şirketi olması, bölünen kurumun tüm varlık ve borçlarının kayıtlı değeri üzerinden devredilmesi ve bölünen şirketin ortaklarına devralan kurumların sermayesini temsil eden iştirak hisseleri verilmesi gerekmektedir.

Bir ülkenin ulusal parasını tamamen terk edip yabancı para birimini resmi para birimi olarak kabul etmesidir.

Teslim veya hizmetin katma değer vergisinden istisna olması halinde bu teslim veya hizmetle ilgili olarak işlemi yapan mükellef tarafından yüklenilen katma değer vergisinin indirilmesi, yüklenilen katma değer vergisinin indirimle giderilememesi durumunda mükellefe iadesin yapıldığı ve bu suretle istisnaya konu mal veya hizmetin katma değer vergisi yükünden tamamen arındırılmasını öngören istisna türüdür.

Teslim veya hizmet bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tamamının teslim veya hizmeti yapanlar tarafından değil bu işlemlere muhatap olan alıcılar tarafından beyan edilip ödenmesidir.

Vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari işlemdir.

Vergi alacağını ortadan kaldıran hallerden biri olup vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin hukuki olarak istenemez hale gelmesidir.

Bir iktisadi kıymetin değerleme gününde sahibi için arz ettiği gerçek değerdir.

Bir şeyden yararlanabilme ve o şey üzerinde fiili veya hukuki işlem yapabilme gücü.

Bağış

Vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir.

Eşya hukukunda, bağımsızlığını kaybetmeksizin bir başka eşyanın korunması, işletilmesi ya da kullanılması amacına tahsis edilmiş eşyadır.

Bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesidir.

Bir şey verip yerine başka bir şey almak, değiş tokuş etmek.

Herhangi bir ülkede başlayan ve en az bir ülke toprakları üzerinden geçtikten sonra bir başka ülkede sona eren, başlama ve sona erme ülkeleri dışında kalan ülkeler üzerinden yapılan taşımaları kapsayan yolcu veya eşya taşıma faaliyetidir.

Bir ticaret şirketinin türünün diğer bir ticaret şirketi türüne çevrilmesidir. Tür değiştirmede Türk Ticaret Kanunu’nda aksine hüküm olmadıkça, tür değiştiren şirket yeni şirkete ait kuruluş hükümlerine tabidir ve yeni şirket eskisinin devamı niteliğindedir.

Getirisi başka bir kıymetin getirisine bağlanmış, diğer bir deyişle başka bir kıymetin getirisinden türetilmiş mali araçlardır. Futures ve opsiyon sözleşmeleri bu enstrümanlara örnektir. Bu tür enstrümanlar, döviz, faiz, altın gibi her türlü ürün üzerine yazılabilir. Böyle bir durumda, örneğin döviz üzerine yazılan bir opsiyon kontratında, opsiyon kontratının getirisi üzerine yazıldığı dövizin piyasadaki hareketine bağlı olacaktır.

Türkiye Cumhuriyetinin, karasularını, iç suları ve hava sahasını da kapsayan Türkiye Cumhuriyeti topraklarına verilen isimdir.

Vergi kanunlarının şekle ve usule ilişkin hükümlerine uyulmamasıdır.

Vergi kanunlarının şekle ve usule ilişkin hükümlerine uymayanlara kesilen ve tutarı Vergi Usul Kanunu’na bağlı cetvellerde gösterilen para cezalarıdır.

İşverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ürünlerin mülkiyetini temsil ve rehnini temin eden, lisanslı depo işleticisince nama veya emre düzenlenmiş, teminat olarak verilebilen, ciro edilebilen veya edilemeyen ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nda öngörülmeyen durumlarda Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen makbuz senedi hükümlerine tâbi olan kıymetli evrakı ifade eder. Bir ürünün lisanslı depo işletmesine teslim ve kabul edilmesi halinde, söz konusu ürün için düzenlenir ve ürünün aynı miktar, cins, sınıf ve kalitede mudîye geri verilmesini garanti eder.

Üzerinde anlaşma sağlanan bir işlemin, fiilen yerine getirileceği örneğin, karşılıklı olarak hesaplara alacak ve borç kaydedileceği tarihtir. Benzer şekilde bir fonun, örneğin mevduatın sahibi tarafından fiilen kullanılabileceği tarihi ifade eder.

Konkordato veya sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacak.

Vergi kanunları hükümlerine aykırı hareket edenlere, Vergi Usul Kanunu’nda öngörülmüş olan vergi ziyaı cezası, usulsüzlük cezası, özel usulsüzlük cezası, hürriyeti bağlayıcı cezalar gibi uygulanan yaptırımlar bütünüdür.

Vergi dairesi mükellefi tespit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden dairedir. Mükellefler, mükellefiyetleriyle ilgili işlemlerini bağlı oldukları vergi dairelerinde gerçekleştirirler.

Bina ve arazinin Emlâk Vergisi Kanunu’nun 29. maddesine göre tespit edilen değeridir.

Mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni ehliyetin şart olmadığını diğer bir deyişle küçüklerin ve kısıtlıların da mükellef olabileceğini ifade eden kavramdır.

Vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınmasıdır. Bu kavram hesap hatalarını ve vergilendirme hatalarını ifade etmek için kullanılır.

Ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak amacıyla vergi incelemesine yetkili olanlarca yapılan işlemlerdir.

Vergi kanunlarında esas itibariyle vergilendirilmesi öngörülen bir konunun veya nesnenin kısmen veya tamamen, sürekli veya geçici olarak vergi dışı bırakılması.

Vergi muameleleri ve incelemeleri ile uğraşan memurların; vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştayda görevli olanların; vergi kanunlarına göre kurulan komisyonlara iştirak edenlerin; vergi işlerinde kullanılan bilirkişilerin görevleri dolayısıyla, mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine ilişkin olmak üzere öğrendikleri sırları veya gizli kalması lazım gelen diğer hususları ifşa edemeyeceklerini ve kendilerinin veya üçüncü şahısların yararına kullanamayacaklarını ifade eden kavramdır.

Vergi kanunlarında esas itibariyle kendileri için vergi borcu doğması öngörülmüş olduğu halde, belirli kişi veya grupların vergi yükü dışında tutulması.

Verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişidir.

Vergi kanunlarıyla belli edilen gerçek ve tüzel kişilerin yine kanunla belirlenmiş mükelleflerin bazı işlemlerine istinaden yapacakları hesaben veya nakden ödemelerde, yapılan ödemenin belirli bir oranını vergilendirme için keserek kalan tutarı ödemesi, tevkif edilen tutarın ise kendi adına ve fakat mükellefler hesabına ilgili vergi dairesine yatırılmasıdır.

Hesap dönemi içerisinde kendisinden tevkifat yapılmak suretiyle belli iş ve işlemleri üzerinden vergi ödeyen mükelleflerin beyannamelerinde hesapladıkları ödenecek vergi bulunması durumunda tevkifat suretiyle daha önce ödemiş oldukları vergileri bulunan tutardan düşerek ödenecek verginin tespit edilmesi işlemidir. Tevkifat tutarının hesaplanan vergiden yüksek olması durumunda ise tevkif suretiyle ödenen verginin iadesi belirli şartlar dâhilinde söz konusu olmaktadır.

Mükellefin veya vergi sorumlusunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi durumudur. Şahsi, medeni haller veya aile durumu hakkında gerçeğe aykırı beyanlar ile veya sair suretlerle verginin eksik tahakkuk ettirilmesine veya haksız yere iade edilmesine sebebiyet vermek de vergi ziyaı kapsamı içindedir.

Vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya vergi sorumlusu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir, vergi ziyaına Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde ise üç katı tutarında kesilen para cezasıdır.

Her bir vergi türü itibariyle, mükelleflerin iş ve işlemlerinin vergi kanunları ile belirlenmiş tek bir tarihte veya bir tarih aralığında olanların birlikte değerlendirilmek suretiyle kar veya zararının ya da ödenecek verginin tespit edileceği dönemdir.

Farklı vergi kanunlarınca ilgili verginin hangi eylemler veya hukuki durumlar neticesinde doğduğunu ifade eder.

Bir kıymetin fiyatındaki değişkenliğin ifadesidir. Çoğunlukla standart sapma ile ölçülür. Yüksek bir volatilite artan bir belirsizliğin göstergesidir.

Denizlerde, göllerde ve nehirlerde balık avlamaya ayrılmış su üstünde herhangi bir sabit veya geçici engellerle çevrilmemiş doğal avlanma sahasıdır.

Yatırımları özendirmek ve uygulanan ekonomik politikalar doğrultusunda seçilmiş alanlara yönelmek amacıyla, ekonomik kuruluşlara, belirli yatırım harcamalarının belli bir oranını vergi matrahına indirme olanağı sağlayan teşvik yöntemi.

Kayda geçirilmesi gereken işlemlerin tarih sırasıyla ve maddeler halinde düzenli olarak yazıldığı defterdir.

Başlangıç tarihi ile bitiş tarihi farklı takvim yıllarına tekabül eden, özel kesim veya kamu kesimine karşı taahhüt sözleşmesi kapsamında yürütülen ve kar ya da zararın işin bittiği yıl kesin olarak hesaplanarak vergilendirmeye konu edilen inşaat ve onarma işleridir.

Gelir vergisine ilişkin olarak muhtelif kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde edilen kazanç ve iratların bir araya getirilip toplanmasına ve bu suretle hesaplanan gelirin vergi dairesine bildirilmesi amacıyla kullanılan beyanname türüdür.

Mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddî olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmek maksadıyla vergi idaresince gerçekleştirilen eylem.

Yapılan yoklama neticesinde tespit edilen hususların belirtildiği, taraflarca imzalanan, bir örneği nezdinde yoklama yapılana verilen resmi bir tutanaktır.

Bir şey üzerinde fiilen tasarruf sahibi olma durumu.