193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'na göre, yedi gelir unsurundan ilki olan ve Gelir Vergisi Kanunu'nun 37 ile 51. maddeleri arasında yer bulan ticari kazanç, ticaret erbabı tarafından yapılan ticari ve sınai faaliyet kapsamında elde edilen kazançların beyan edilmesi suretiyle vergilendirilmektedir. Gelir vergisinde vergiye tabi gelirin belirlenmesi açısından takvim yılı esas alınmaktadır. Bir takvim yılına ait gelirler ertesi yılın mart ayında beyan edilir. Bu vergilendirme ve beyan sisteminin istisnası ise Gelir Vergisi Kanunu'nun 42, 43 ve 44. maddelerinde yer alan yıllara yaygın inşaat ve onarım işidir. Bu işlerde de elde edilen kazançlar Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazançlar ile ilgili hükümlerine göre vergilendirilmektedir. Ancak, bu işlerde her yılın gelir ve giderinin takvim yılı esas alınarak belirlenmesindeki güçlük nedeniyle farklı bir vergilendirme rejimi uygulanmaktadır. Ticari kazanç elde eden mükellefler Gelir Vergisi Kanunu'na göre, esnaf muaflığından yararlanan ve gelir vergisine tabi olmayanlar ile esnaf muaflığından yararlanmayan ve gelir vergisine tabi olanlar şeklinde, gelir vergisine tabi olan ticaret ve sanat erbabı ise, kazancın tespit usulü bakımından, basit usulde gelir vergisine tabi olanlar ile gerçek usulde gelir vergisine tabi olanlar şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Bu çalışmamızda, ticari kazancın tespitine ilişkin esaslar, ilgili yasal düzenlemeler doğrultusunda açıklanmaya çalışılacaktır.

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.