Kurumlar faaliyetlerini sürdürebilmek için belirli bir sermayeye ihtiyaç duymaktadırlar. ihtiyaç duydukları
bu sermayenin tamamını öz kaynaklardan karşılamayıp değişik oranlarda yabancı kaynaklardan yararlanma
yoluna gidebilirler. Bu borçlanma karşısında kurumlar; katiand ıkiarı faiz, kur farkı v.b. masraflarını gider
olarak kaydederler. Kurumların kimlerden borçlandıkları vergi mevzuatı açısından önem arz etmektedir.
Şöyle ki ; kurum kendi ortaklar ınd an veya ortaklarıy l a ilişkili kişilerden borçlanması durumunda, eğer belli
şartlar sağlanıyorsa bu işlem borç değil örtülü sermaye olarak kabul edilmektedir. idare, vergi mevzuatındaki düzenlemelerle, örtülü sermaye şartlarını taşıyan şirket borçlanmalarında hesaplanan faiz, kur farkı v.b.
giderlerin, kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınmasını önlerneyi amaçlamaktadır. Örtülü
sermaye düzenlemelerinin altında yatan temel düşünce ise ortaklar tarafı ndan şirkete sermaye olarak konulup
karşılığında kar payı alınması gereken paraların borç para gibi gösterilerek, ödenen faizlerin gider yazılması
suretiyle, şirket kazançlarının vergisi ödenmeden kurum dışına çıkarılmasını önlenmektir. Böylece
merkezl eri Türkiye'de bulunan yabancı şirketlerin , ilişkili oldukları kurumlar aracılığı ile kazançlarını sürekli
olarak Türkiye dışına çıkarmaların ın da önüne geçilmiş ola c aktır. 01.01.2006 tarihinden önce yürürlükte olan 5422 say ılı Kurumlar Vergisi kanunu 'nun 16. maddesinde örtülü sermaye ile ilgili olarak "kurum/ann aralannda
vas ttalt, vasttastz bir şirket münasebeti ile devamit ve stkt bir iktisadi münasebet bulunan gerçek ve tüzel kişilerden yapttklan istikrazlar teşebbüste devamit olarak kul/ant/tr ve bu istikrazlarla kurumun öz sermayesi arastndaki nispet, emsa/i kurum/annkine nazaran bariz bir fazla/tk gösterirse mezkur istikrazlar örtülü sermaye
saytltr." hükmü yer almaktaydı. Madde metninden de anlaşılacağı üzere sözkonusu kanun metninde "örtülü sermaye" sübjektif unsurlar içermekteydi. Bu nedenle mükelleflerle idare arasında oldukça fazla ihti laf konusu olmaktaydı. Örtülü sermaye konusunda ortaya çıkan ihtilafları önlemek maksadıyla, 5520 sayılı yeni Kurumlar Vergisi Kanunuyla daha net ve objektif düzenlemeler getiri lmiştir. Getirilen bu yeni düzenlemelere ilişkin açıklamalara aşağıda yer verilmiştir.
Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.