Bilindiği üzere VUK'nun 11. maddesi vergi kesenlerin sorumluluğu ile ilgilidir. Mevzuat hükmü Ticaret Borsalarını zirai mahsullerin satın alınması sırasında yapılacak vergi tevkifatından müteselsilen sorumlu tutmaya Maliye Bakanlığını yetkili kılmıştır. Maliye Bakanlığı bu yetkisini genel tebliğlerle kullanmıştır. Yazımızda zirai ürün tevkifatında müteselsil sorumluluk uygulaması mevzuat hükümleri doğrultusunda ortaya konulacak, Ticaret Borsalarının sorumluluğu konusu irdelenecektir.
Potansiyel mükellef olarak görüldüğü halde banka hesaplarında trilyonluk hareketler tespit edilenler, bir çok denetmenin mesaisinin çoğunluğunu işgal ediyor. İncelemelerin amacı sanıldığının aksine, kişilerin tasarruf ve harcamalarının kaynağını sorgulamak değil (zaten yürürlükteki mevzuat buna izin vermiyor), faal mükellef olmadığı halde banka hesaplarına yapılan trilyonlarca liralık havalenin herhangi bir gelir unsuruna dayanıp dayanmadığını, herhangi bir kayıt dişiliğin olup olmadığını yahut da vergi ziyaına sebebiyet verilip verilmediğini araştırmak ve ortaya koymaktır. Bu amaçla incelenmesi istenilen kişiler, konu ile ilgili ifadeleri alınmak üzere davet edilmekte ve banka hesaplarındaki trilyonlar sorulmaktadır. Banka, hesap, trilyon kavramlarının aynı cümle içerisinde kullanıldığı sorulara Gelir İdaresi çatısı altında muhatap olan potansiyel mükellef gözyaşlarına boğulmaktadır. Bu durum elbette ki hem mükellef hem de inceleme elemanı için arzu edilen bir görünüm ortaya koymuyor.