Rekabet ortamının doğal bir sonucu olan ve önemi gün geçtikçe artan şerefiye konusunda vergi mevzuatımızda, günün koşullarına uyan düzenlemelerin gerçekleştirmemesinden kaynaklanan kimi eksiklikler mevcuttur. Bu çalışmanın ana konusu; vergi mevzuatımızda şerefiyenin nasıl düzenlendiği, şerefiye adı altında alınan veya ödenen paraların vergi kanunları ile olan ilişkileridir. Ayrıca çalışmada: "şerefiyenin söz konusu olabilmesi için mutlaka bir işletmenin tüm aktif ve pasifiyle satılması zorunluluğunun bulunmadığı, işletmenin kendi içinde bütünlük taşıyan bir bölümünün satılmasıyla da şerefiyenin doğabileceği ve şerefiyelerin değerlemesinin VUK'nun 282. maddesinde öngörüldüğü şekilde mukayyet değer üzerinden yapılmasının olanaksızlığı " ile Gelir Vergisi Kanunu'nda peştemal- liklerin arızi kazanç olarak vergilendirilmesinin her durumda doğru olmayacağı, kimi durumlarda ticari kazanç olarak vergilendirilmesi gerektiği hususları da savunulacaktır.