Türkiye, 1980'1i yıllardaki 3 milyar Dolarlık ihracat rakamlarından , 2002 yılında toplam 37 milyar dolarlık ihracat ve geçtiğimiz 2004 yılında da yaklaşık olarak 64 milyar Dolarlık ihracat gelirine ulaşarak , ihracat performansında önemli bir artış göstermiş ve 1 Aralık 2004 tarihinde Avrupa Birliğine sunulan "Katılım Öncesi Ekonomik Programı" ile de 2007 yılı sonu toplam mal ihracatı hedefini 94 milyar Dolar olarak belirleyerek, ihracat artışının ileriki yıllara da damgasını vuracağının işaretlerini vermiştir. Bu kapsamda, yukarıda belirtilen ihracat performansının devamı ve arttırılması yönünde girişimde bulunan ihracatçı firmalar, yurtdışına satmış oldukları malların istenilen nitelikleri taşımaması , zamanında tesliminin yapılamaması , istenilen kalitede olmaması gibi nedenlerle, ihracat bedelinin bir kısmının ödenmemesi sonucunu doğuran "reklamasyon gideri" olarak tanımlanan ödemelerde bulunmaktadırlar. Ancak, ihracatçı firmalar, yapmış oldukları bu ödemeler dolayısıyla katlandıkları reklamasyon giderlerinin tevsiki, gider yazılması ve Katma Değer Vergisi boyutu hususlarında, uygulama birliğinin tam olarak oluşmamış olması dolayı sıyla, vergi mevzuatı yönünden tereddüt içerisindedirler. işte bu yazımızda , ihraç edilen mallar ile ilgili olarak ortaya çıkan reklamasyon giderlerinin belgelendirilmesi, gider yazılması ve KDV açısından durumu ele alınacaktır.
Bilindiği üzere, 1 Ocak 2005'ten itibaren, sürücü belge alma sürecf ile ilgili olarak iki önemli değişikliğin uygulamaya geçirilmesi tasarlanmaktadır. Bunlardan birincisi; ilkokul mezunlarına 01 .01.2005'ten itibaren ehliyet verilmeyecek olması ; ikincisi ise, sürücü belgesi almak için, Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi 2 yıllık bir deneme süresinin getirilecek olmasıdır. Bu iki durum ile ilgili olarak, yasal sürecin henüz tam olarak neticelenmemiş olmasına rağmen, içinde bulunduğumuz yıl içerisinde, özellikle 2004 yılının Haziran ayından itibaren, söz konusu iki uygulama ile karşılaşmak istemeyen kişilerin ehliyet için üracaatlarında önemli artışlar görülmektedir. Özel sürücü kursları na olan talepteki bu önemli artışlar, doğal olarak, vergisel bazı yorum sorunlarını da tekrar gündeme getirmiştir. Bu sorunlardan birisi de, özel sürücü kurslarında vergiyi doğuran olayın ne zaman meydana geleceği ve dolayJsıyla fatura ve benzeri belgenin ne zaman düzenleneceği hususudur. Bu çerçeve'de; bu çalışmada, özel sürücü kurslarında Katma Değer Vergisi açısından vergiyi doğuran olayın doğuş zamanı konusu irdelenecektir.