VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

* Dr. Öğr. Üyesi, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Böl

Kübra GÖZEN BOZDOĞAN*





  • Devletler sahip oldukları vergilendirme yetkilerini kullanırken bazı sınırlar çerçevesinde hareket etmektedir. Bu sınırların en belirleyicisi kanunlardır. Kanunlarla birlikte temel bazı vergileme ilkeleri de devletler tarafından söz konusu yetkinin kullanımında göz önünde bulundurulmaktadır. Bu ilkeler arasında kanunilik, adalet ve sosyal devlet ilkeleri önceliklidir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu kapsamında vergi tekniği açısından ticari kazançların tespitinde ‘gerçek usul’ ile ‘basit usul’ yöntemi kullanılmaktadır. 1999 yılına kadar uygulanan götürü gider yöntemi kayıt dışılığın artmasına neden olduğu için basit usule geçilmiştir. Basit usul ile hedeflenen, kayıt dışılığın azaltılması ve mükelleflerin belge düzenine uymalarının sağlanmasıdır. Yine basit usulle ilgili olarak 2021 yılında çıkarılan 7338 sayılı Kanunla önemli değişiklikler yapılmıştır. Bunlardan en dikkat çekeni ise kazançları basit usule tabi olan mükelleflerin gelir vergisinden istisna edilmesi ve gelir vergisi beyannamesi verme yükümlülüklerinin kaldırılmasıdır. Kayıt dışılığı önlemek ve mükelleflerin belge düzenine uymalarını hedefleyen basit usule yönelik yapılan bu düzenleme her ne kadar sosyal devlet ilkesi ile hareket edilmiş olsa da gerek vergi gelirleri gerek kayıt dışılık ve gerekse de vergilemede adalet ilkeleri açısından olumsuzluklara neden olmuştur. Çalışmada 2025 yılı rakamları çerçevesinde basit usule tabi kazanç istisnasının genel ve özel şartlarına, basit usul kazançlarının tespitine ve uygulanmaya başlandığı 2021 yılından bugüne vergi gelirlerine etkisine yer verilmiştir. Yine söz konusu bu istisna uygulaması hem adalet hem sosyal amaçlar hem de kayıt dışılık açısından irdelenmiş ve birtakım önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimler: Basit usulde vergileme, vergi istisnası, adalet ilkesi, 7338 sayılı kanun. JEL Sınıflandırma Kodları: K34, H60, H20.