Tevkifat usulünde; vergi yükümlüsü, gelirini vergisi kesilmiş olarak elde eder. Bu usulün birinci avantajı yükümlünün vergi yükünü kendi bildirimi ile ödemesi haline kıyasla, çok az hissetmesidir. ikinci avantajı ise idare ile karşı karşıya gelen yÜkümlü sayısını azaltmak ve vergileri çok sayıda yükümlü için tek bir bildirimle (muhtasar beyanname) tahsil etmektir. Böylece gerek mükellef gerekse vergi idaresi yönünden vergi maliyetinden önemli bir tasarruf sağlanır. Kaynakta kesme usulü, gelir vergisi uygulamalarında bildirim usulünün kusurlarını kısmen gideren çok önemli bir destektir. Bildirime tabi matrahlarda vergi dürüstlüğünün sağlanamamasına karşılık, kaynakta kesme yoluyla toplanan vergiler gerçek matrahları oldukça yakından takip edebilmiştir. Bu usul ayrıca vergi borcunun geciktirilmeden peşin ödenmesini sağlar. Özellikle enflasyonlu ortamlarda beyannameli mükelleflerde ortaya çıkan vergi gelirindeki aşınma kaynakta vergilendirme ile giderilmiş olur. Tevkifat suretiyle vergilendirilen çiftçiler defter tutmayacak ve beyanname vermeyeceklerdir. Ancak bu çiftçiler yaptıkları satış ve hizmetler dolayısıyla müstahsil makbuzu almak ve saklamak zorundadırla (Gerçek usulde vergilendirilen çiftçiler ise zirai işletme hesabı veya bilanço esasına göre defter tutmak ve beyanname vermek, alış ve satışları için belge almak, vermek ve bu belgeleri saklamak zorundadırlar. Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinin 11 nolu bendi çiftçilerden satın alınan zirai ürünler için gelir vergisi tevkifatı yapılacağını hükme bağlamıştır. Bu tevkifatın yapılmaması halinde, ürünü çiftçiden satın alanın sorumluluğu olacaktır. Tevkifatın, ürünün çiftçiden alınması sırasında yapılması zorunludur. Gelir Vergisi tevkifatının, bu tevkifatı yapmak zorunda olanlar tarafından beyan edilmesi ve vergi dairesine yatırılması gerekmektedir. Tevkif edilen ve vergi dairesine yatırılması zorunlu olan bu vergilerin zirai ürünü satın alanların vergi borçlarına hiçbir şekilde mahsup edilmesi mümkün değildir.