Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan örtülü sermaye müessesesine göre borcu kullanan ve kullandıran tarafların kurumlar vergisi mükellefi olması durumunda örtülü sermaye sayılan tutara isabet eden faizin borcu kullanan tam mükellef kurum tarafından kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınmasına müteakip tarh edilen vergilerin ödenmesi ve kesinleşmesi durumunda düzeltme hükümleri çerçevesinde dağıtılmış kar payı niteliğinde olan tutarın borcu kullandıran kurum tarafından gelir yazılması ve iştirak kazancı istisnasından yararlanması durumu söz konusu olmaktadır. Fakat borcu kullanan kurumun geçmiş yıl zararları, istisna ve indirimler nedeniyle matrahının oluşmaması durumunda kanunen kabul edilmeyen gider olarak eklenen tutar sonucu yeni durumda halen zarar söz konusuysa, borcu kullanan kurum adına tarh edilen, ödenen ve kesinleşen bir vergi bulunmadığından borcu kullandıran kurum tarafından söz konusu tutar gelir olarak dikkate alınacak fakat iştirak kazancı istisnasından yararlanılması mümkün olmayacaktır.
E-spor, internet üzerinden çevrimiçi (online)oynanan oyunların yaygınlaşması, mücadele ve rekabet duygularının oyunculara aşılanması ile birlikte artık bir spor dalı olarak görülmektedir.Dijital dünyanın bu yeni spor branşı özellikle dünyada ve yeni yeni ülkemizde popülerliğini arttırmaktadır.Ekseriyetle genç yaştaki bireyler olmak üzere her yaştan insanın ilgi duyduğu bu yeni spor branşı pazar payını da büyütmektedir. Bu alanda ortaya çıkan profesyonel spor kulüpleri ve oyuncular, düzenlenen turnuvalar, milyonlarca kişinin canlı takip ettiği müsabakalar, kurulan federasyonlar sponsorların ve reklamcıların da ilgisini çekmektedir. E-sporun gelişimi, e-spor kulüplerinin hukuki statüleri ve mükellefiyet durumları,stopaj yükümlülükleri, e-spor oyuncularının elde ettikleri gelirler çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde yer alan Götürü Gider İndirimi ile ihracatın teşvik edilmesinin yanı sıra mükelleflerce gerçekte yüklenilen bazı giderlerin belgeye dayandırılamaması nedeniyle oluşan yükün telafi edilmesi amaçlanmaktadır. Götürü Gider İndirimi mükelleflerin mağduriyetini önlemeyi amaçlamakla birlikte bazı suistimallerin önüne geçmek adına da döviz olarak elde edilen hasılatın binde beşi oranında bir sınırlamaya tabi tutulmuştur. İhracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj, taşımacılık ve teknik hizmetlerde bulunan mükelleflerce bir harcama yapılması veya işletmenin mal varlığında bir azalma olması şartıyla bu indirimden yararlanılabilecektir. Götürü gider kaydı için harcama yapılması ve mal varlığında azalış şartının ne şekilde gerçekleşebileceği ve bu konuda yaşanabilecek muvazaaların önlenmesi hususu da büyük önem arz etmektedir. Götürü gider indirimi idare ve yargı arasında bazı ihtilafları beraberinde getirdiğinden konuya ilişkin olarak idare tarafından yapılacak güncel bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu da açıktır.