Ülkemizde vergilemede çeşitli tarhiyat usulleri benimsenmiştir. Bu usulleri, beyan usulü, ik- malen, re'sen ve düzeltme yoluyla tarhiyat olarak sıralayabiliriz. En çok kabul gören modern vergicilik anlayışının bir sonucu olan beyan usulü ile tarhiyat benimsenmiş, bu usulle mükellefe güven anlayışı kabul görmüştür. Yukarıda sayılan esasların uygulamasında bazı uyuşmazlıklar yaşana- bilmektedir. Vergi sorunlarının idari aşamada çözümünde vergi kanunlarında yer alan, uzlaşma, cezalarda indirim, hata düzeltme dışında pişmanlık ve ıslah kurumu; "beyana dayanan vergilerin tarh aşamasında, vergi kaybına dayanan vergi cezalarını sona erdirmek suretiyle, hem vergi cezalarına ilişkin sorunları doğrudan, hem de vergi aslına ilişkin sorunları dolaylı bir şekilde sona erdirmek gibi bir işleve sahip olarak" yerini almaktadır. Çıkabilecek uyuşmazlıkların giderilebilmesi için Vergi Usul Kanununda Pişmanlık ve ıslah müessesesi 213 sayılı VUK.'un 371. maddesinde düzenlenmiş, işlenen vergisel suçlardan dolayı pişmanlık duyan mükelleflere ilgili kanunda belirtilen şartların yerine getirilmesi şartıyla cezadan kurtulma imkânı tanınmıştır. Beyana dayanan vergilerde ilgili kanun hükmünde vergi ziyaı sonucunu doğuran vergi kanunlarına aykırı davranışların kendiliğinden resmi makamlara dilekçe ile haber vermesi belli şartlar dâhilinde vergi ziyaı cezası kesilmesini engeller ve kaçakçılık suçu cezasına hükmolunmaz. Pişmanlık ve ıslah müessesinin genel esasları ve uygulamada özellik arz eden konular makalemizin içeriğini oluşturmaktadır.