Uluslararası (zararlı) vergi rekabeti konusunun merkezinde yer alan ve vergi cenneti diye tabir edilen ülkelerin vergisel teşvikleri nedeniyle, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ciddi vergi geliri kayıpları ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Uluslarüstü organizasyonlar (AB, OECD gibi) bu zararlı vergi rekabetinin önlenmesi için çeşitli çalışmalarda bulunmaktadırlar. Ancak bu organizasyonların uygulamaları ya sadece tavsiye seviyesinde kalmakta ya da sadece bu organizasyonlara üye ülkeleri bağlayıcı nitelik taşımaktadır. Söz konusu vergi rekabeti en çok kurumlar vergisi alanında gerçekleşmektedir. Türkiye’nin sahip olduğu kurumlar vergisi oranı ve uluslararası sıralamalarda bulunduğu yer itibarıyla bu rekabetin içerisinde olmadığı ve bir vergi cenneti niteliği taşımadığı söylenebilir. Bunun yanında, Türkiye AB’ye üye olmak için aday ülke konumundadır ve eğer üye olur ise, birliğin vergi uygulamaları konusunda çıkardığı direktiflere uymak zorunda kalacaktır. Bunun gibi durumlarda uluslararası anlaşmalar ve AB müktesebatı Türkiye’nin vergi mevzuunu etkileyecektir.