Özellikle bizim gibi gelişmekte olan ekonomiler için gerekli etkin bir teşvik müessesesi olan yatırım indirimi, 4842 sayılı Kanunla değişmeden evvel GVK' nın ek 1-6' ıncı maddelerinde düzenlenmişken, yapılan değişiklikle birlikte GVK' nın 19' uncu maddesinde " Ticari ve Zirai Kazançlarda Yatırım indirimi istisnası" olarak yeniden düzenlenmiştir. Görüleceği üzere yapılan ilk değişiklik yatırım indiriminin bir istisna olduğunun kanun metnine taşınması olmuştur. Yapılan bu yeni düzenleme, yatırım indirimi müessesinde ki sadeleştirme ve genelleştirme çabasının sonucudur. Bu sadeleştirme ve genelleştirme çalışmaları herkesin istediğive beklediği bir düzenlemedir. Ancak yapılan düzenleme bir takım soru ve sorunları da beraberinde getirmiştir. Yazımızda, yapılan bu değişik- ' Iikiere bir örneğinde yardtiT'tyla eleştirel bir gözle (olumlu-olumsuz) baktimaya çalışılmış olup, elbette ki uygulama Bakanlık ve Genel Müdürlükçe belirlenecek usul ve esaslara göre Tebliğ,Genelge,Özelge... ) şekillenecektir.
İhracat istisnası, Katma Değer Vergisi Kanundaki tam istisnalardan olup, mükelleflerin ihracat istisnası kapsamında yaptıkları faaliyetleri nedeniyle yüklendikleri ve indirim mekanizmasıyla gideremedikleri KDV'Ieri, KDV Kanunu'nun 32 inci maddesi hükmü gereğince kendilerine iade edilebilmektedir. Son yıllarda, katma değer vergisi iadelerinin büyük bir kısmı ihracat istisnasından kaynaklanmakta ve KDV iade incelemeleri, vergi incelemeleri arasında önemli bfr yer tutmaktadır. Bu yazımızla; mal ihracı istisnası ve KDV iadesinin ilgili mevzuat çerçevesinde usul ve esasları açıklanmaya çalışılmıştır.