Vergi mevzuatımızda 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinde ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinde "Diğer İndirimler" başlığı altında mükelleflerin vergiye tabii kazançları tespit edilirken beyanname üzerinden bazı indirimlerin yapılması ayrıca hüküm altına alınmıştır. Buna göre mükellefler yaptığı bazı harcamaları belli koşullar altında ve belli oranlarda kazancın tespitinde indirim konusu yapabilmektedir. Bu harcamalar nitelik açısından iki kanun açısından da benzer özellik taşımaktadır. 15.06.2012 tarih ve 28324 sayılı resmi gazetede yayınlanan yürürlüğe giren 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 9 uncu ve 36'ncı maddeleriyle yapılan düzenlemeyle Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan bazı hizmetlerden elde edilen kazançların % 50'si ile Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren işletmelerin bu alanlarda vermiş olduğu hizmetlerden elde ettikleri kazancın %50'si Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu açısından vergi matrahından indirim konusu yapılabilecektir. Makalemizde yeni kanunu düzenlemeyle getirilen bu yeni indirim müessesi, amacı faydalanma koşulları ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
Konuları bakımından vergiler; gelir üzerinden alınan vergiler, servet ve servet transferi üzerinden alınan vergiler ve harcamalar üzerinden alınan vergiler olmak üzere üç ana başlık altında toplanmaktadır. Gelir üzerinden alınan vergiler, bugünkü yapıda gelir vergisi ve kurumlar vergisi şeklinde iki alt bölümden oluşmaktadır. Gerek ülkemizde gerekse diğer ülkelerde yapı bu şekildedir. Makalemizde gelir üzerinden alınan iki vergiden biri olan gelir vergisinin konusu ve mükellefleri ayrıntılı olarak incelenecektir.
Bu çalışmamızda, yalnızca kamu kurum veya müesseslerince yürütülen fuarcılık faaliyetleri değerlendirilip, bu kuruluşlarca bu kapsamda elde edilen gelirler vergi kanunları açısından değerlendirilecektir.
Bu calışmamız da 5275 sayılı Ceza ve Guvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun hukumlerine gore Cumhuriyet Savcılıklarınca yukarı da bahsedilen hallerde tahsil dairelerine gonderilen adli para cezalarının 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulu Hakkındaki Kanun ve Maliye Bakanlığınca yayımlanan 428,430 ve son alarak 30.06.2007 tarihinde Resmi Gazete' de yayımlanarak yururluğe giren A-1 Seri ve Sıra Nolu Tahsilat Genel Tebliği ışığında tahsil usulu, tahsil surecinde yaşanan tebliğe ilişkin sorunlar ele alınacaktır.