Kamu mâliyesi biliminde kamu harcamalarının artış nedenlerini araştıran bir takım görüşler öne sürülmüştür. Bunlardan bazıları devletin büyümesiyle ilgili Wagner kanunu, BOUMOL'un dengesiz büyüme teoremi, Direktör Kanunu, politik davranışlar üzerinde duran modeller, bürokratların önemini vurgulayan çalışmalar ve dışsal etkenler, en son olarak da çalışma konumuzu ilgilendiren PEACOCK ve WİSE- MAN'ın "Sıçrama Hipotezi"dir. Alan PEACOCK ve George WİSEMAN adında iki İngiliz iktisatçı, 1890-1960 yılları arasında İngiltere'nin kamu harcamalarının gelişimini izlemişlerdir. Bu iki bilim adamına göre kamu harcamalarının artışı uzun vadede basamaklı seyir izlemiştir. Buna göre savaş ve olağan üstü durumlarda devlet, gerekli finansmanı sağlamak için ek vergiler çıkarır. Savaş veya olağanüstü durumlar bittikten sonra ise bu vergiler geriye çekilmez aynı oranlarda ve aynı nitelikte devam eder. Ülkemizde 1999 yılında meydana gelen, ülke psikolojisine ve ekonomisine derin darbe vuran Körfez Depremi sonrası oluşan yaraları sarmak için gerekli finansmanı temin etmek amacıyla 4481 sayılı Kanunla yeni ek vergiler getirilmiştir. Bunlardan en önemlisi de Özel iletişim Vergisidir. Halen de bu vergi yeni düzenlemelerle birlikte devam etmektedir. Çalışmamızda PEACOCK ve WİSEMAN'ın "Sıçrama Tezi" incelenecek olup sonra 4481 sayılı yasayla birlikte vergi mevzuatımıza giren ve halen de devam etmekte olan Özel iletişim Vergisi incelenecek, çalışmamızın son kısmında ise Özel iletişim Vergisinin PEACOCK ve WİSEMAN'ın "Sıçrama Tezi" kuramına bir örnek teşkil edip etmediği incelenecektir.
Bu çalışmamızda mücbir sebepler dolayısıyla defter ve belge kaybı durumunda mükelleflerin yararlanmış oldukları KDV indirim mekanizmasını nasıl ispat edebilecekleri, ispat edememesi veya kısmi olarak ispat edebilmesi durumunda ne gibi yaptırımlara maruz kalabilecekleri yürürlükteki vergi mevzuatı ve bu konu hakkında verilmiş yargı kararları ışığında açıklanacaktır.