6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunu'nun Mükerrer 35'nci maddesi de kanuni temsilcilerin sorumlulukları ile ilgili düzenlemeler içermektedir. Hatta 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10'uncu maddesinin son iki fıkrası ile 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunu'nun Mükerrer 35'nci maddesinin son iki fıkrası hemen, hemen aynı gibi görünmekte idi. İlk bakışta birbirinin benzeri gibi görünen bu iki düzenleme, gerçekte, öngördükleri sorumlulukların kapsamları, koşulları, nitelikleri, dayanakları ve sınırlamaları bakımından farklıklar göstermekte idi. Vergi idaresi 5766 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden önce, kimi zaman 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10'uncu maddesi hükümlerine göre, kimi zaman ise 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulu Hakkında Kanunun 35. maddesindeki sorumluluk hükümlerine göre mükelleflerden olan amme alacağını tahsil yoluna gitmekte idi. Oysa ki her iki kanunda belirtilen sorumluluk uygulamaları birbirinden farklı idi. Her iki kanundaki farklılıkları dikkate almadan yapılan takipler ve hacizler nedeniyle vergi idaresi ile mükellefler karşı karşıya gelmekte ve bu konuda bir çok ihtilaf yargıya taşınmakta idi. TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen 04.06.2008 tarih ve 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 6183 sayılı Kanunun 35'inci maddesinde yapılan değişiklik yapılmıştır. Buna göre limited şirketten tahsil edilemeyen dolayısıyla 6183 sayılı Kanunun 35' inci maddesi kapsamında takip edilmesi gereken kamu alacaklarından ikincil sorumlu olan şirket ortaklarının sorumluluklarının başlayabilmesi için açıklayıcı hüküm getirilmiş, limited şirketin amme borçlarından, eski ve yeni ortakların ne şekilde sorumlu olacakları hususu düzenlenmiştir. Buna ilaveten 6183 sayılı Kanunun kanuni temsilcilerin sorumluluğuna ilişkin düzenlemeler içeren mükerrer 35'inci maddesinde de 5766 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunundaki sorumluluk uygulaması ile 6183 sayılı kanunun mük. 35. maddesindeki sorumluluk uygulaması paralel hale gelmiştir. Bu yazımızda öncelikle limited şirket ortakları ile ilgili çeşitli kanunlardaki sorumluluk uygulamasına değindikten sonra 5766 sayılı kanun sonrası durum hakkında değerlendirmelerimiz yapılacaktır.