Bu makalemizde, Katma Değer Vergisi Kanu- nu'nun 8.maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ve Maliye Bakanlığı tarafından usul ve esasları belirlenen fazla ve yersiz ödenen katma değer vergisinin iadesine ilişkin hususlar durumlar ortaya konulacaktır. Ayrıca, fazla ve yersiz ödenen verginin iadesine yönelik olarak uygulamada özellik arz eden durumlara da yer verilecek ve bu durumlar açıklanacaktır.
Uygulamada, binek otomobilleri ve panelvan tipi hafif ticari araçların özellikle ÖTV ve KDV yönünden vergilendirilmesinde tereddütlerle karşılaşılmaktadır. ÖTV Kanunu'nda araçların Karayolları Trafik Kanunu'ndaki sınıflandırmadan daha farklı tanımlanması, ÖTV ve KDV yönünden farklı uygulamalara neden olmaktadır. Bununla birlikte panelvan veyahut ta "çok amaçlı araç" olarak tanınan Doblo, Connect, Kango, Expres, Combi, Partner, Caddy, Transpoter, Starex gibi araçlar 'ın satın alımında ödenen KDV'nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı konusu halen tam bir muammadır. Bu araçların satın alınmasında ödenen KDV'nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı konusunda uygulamada büyük hatalar yapılmakta ve mükellef daha sonra bu indirim yüzünden zor durumda kalabilmektedir. Yazımızın konusunda bu tür araçların vergilendirilmesindeki son durum dikkate alınarak, söz konusu vergi uygulamalarına açıklık getirilmeye çalışılacak ve uygulamada yapılan hatalar üzerinde durulacaktır.
Yazımızın konusunu Bakanlığın yukarıda bahsettiğimiz yetkiye dayanarak serbest meslek faaliyeti icra eden hekimlerin yani özel muayenehanesi olan doktorların artık kullanmak zorunda oldukları POS cihazlarının özelliklerini ve kullanma zorunluluğunun sebep ve sonuçlarının neler olduğu oluşturmaktadır.
84 Seri Nolu KDV Genel Tebliğinde' yapılan düzenlemeye göre, kural olarak söz konusu Tebliğin "1. Genel Esaslar" bölümü uyarınca yerine getirilecektir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (SMiYB) düzenleme veya kullanma fiili ile doğrudan veya dalaylı olarak ilgisi bulunan mükelleflerin iade talepleri ise Teb l iğin "ll. Özel Esaslar" bölümündeki açıklamalara göre yerine getirilecektir. 84 numaralı KDV Genel Tebliğinin, "ll. Özel Esaslar" bölümü, Katma Değer Vergisi Kanununun 13, 14 ve 15. maddeleri uyarınca vergiden istisnaolan işlemler ile aynı Kanunun geçici 17. maddesine istinaden tecil-terkin uygulanan işlemlerden ve 29/2. maddesine göre Bakanlar Kurulunca vergi oranı indirilen teslim ve hizmetlerden doğan katma değer vergisi iadeleri ve aynı kanunun 9. maddesinin Maliye Bakanlığı'na verdiği yetkiye istinaden teslim ve hizmet bedelleri üzerinden hesapladıkları vergilerden katma değer vergisi tevkifatı zorunluluğu getirilen ve bu nedenle iade hakkı doğan mükelleflerin özel esaslar kapsamına giren iade taleplerinde . de uygulanacak ancak, bu iade taleplerinin genel esaslara göre yerine getirilmesinde ilgili genel tebliğlerle yapılan düzenlemeler dikkate alınacaktır . Ayrıca , Tebliğin III. Bölümünde de katma değer vergisi iadelerinde müteselsil sorumluluk uygulamasının nasıl olacağ ı açıklanmıştır.
KDV Kanununun 29 uncu maddesinde 5035 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle; indirimli orana tabi işlemler dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarlarının Bakanlar Kurulunca tespit edi lecek sınırı aşan kısmının yılı içinde vergilendirme dönemleri itibariyle mahsuben, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen tutarların da izleyen yıl içinde mükellefin isteğine bağlı olarak nakden ya da mahsuben iadesi imkanı getiri lmiştir. Madde hükmüne göre mahsuben iade; mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile Belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsanıında bulunan işletmelerden temin ettikleri mal ve hizmet bedelleri için talep edilebilecektir. Bakanlar Kurulu, bu hüknıün uygulanmasına yönelikolarak 2006/10379 sayılı Kararname ile indirimli vergi oranına tabi teslim ve hizmetlerde iade uygulaması ile ilgili sınırı 2006 ve izleyen y ıllarda gerçekleşecek işlemler için geçerli olmak üzere ı 0.000 YTL olarak belirlem iştir. 2007 ve izleyen yıllarda bu sınır, yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanacaktır. Buna göre, 2007 yılında gerçekleştirilecek indirimli orana tabi işlemlerınden doğan KDV iadelerine ilişkin alt sınır, 2006 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranı (%7,8) esas alınmak suretiyle 10.800 YTL olarak uygulanacaktır. 99 Seri Nolu KDV Genel Tebliği' uyar ın ca 4.000 YTL'ye kadar inceleme raporu veya teminat aranılmaks ı z ın "Genel Esaslar" çerçevesinde yerine getirilecek olan indirinıli orana tabi işlemlere ait Mahsuben KDV iadeleri ve bu iadenin mükellefin Elektrik ve Doğalgaz Borçlarına Mahsubunun yapılabilmesi yazı mızın konusunu oluşturmaktadır.
Bilgi paylaşımında ve üretiminde büyük imkanlar sunan internetin, tUm dünyada yaygın olarak kullanılmasıyla birlikte, bu açık ve geniş ağın ticari amaçlarla kullanılıp kullanılamayacağı dlişünlilmüş ve sonuçta bu ortanıda g erçekleştirilen ve " Elektronik Ticaret" diye adlandırılan yeni bir ticaret şekli ortaya çıkmıştır. Bilgi ve iletişim teknolojilerincieki gelişmelere paralel olarak, toplumun tüm kesimlerinde bilgisayarın artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası ol duğu bilincinin oluşması , ekonomik gelişmenin ve sosyal refahın sağlanmasında elektronik ticarete stratejik bir önem kazandıriT'aktadır. Elektronik ortanıda yapılan ticaretin nasıl vergi lendiri/ eceği konusunda hem ulusal hem de uluslararası düzeyde yoğun bir tartışma sürüp gitmektedir. Bilişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler karsısında mevcut vergisel düzenlemeler yetersiz kalmaktadır. Bu yetersizliğin en önemli nedenlerinden birisi, elektronik ticaretin coğrafi sınırları ortadan kaldırmasından dola y ı , devletlerin kendi yasal düzenlemelerinin yeni ekonominin oluşturduğu global ticaret düzenini kavrayamamasıdır . Gelişen bilgi teknolojilerinin beraberinde getirdiği elektronik ticaret kavramı, Türkiye için olduğu kadar tüm dünya içinde henüz oldukça yeni bir olgudur. Elektronik ticaret konusunda teknik, idari ve hukuki yap ı sını tamamlamış örnek bir ülke olmadığı gibi, uluslararası platformlarda da bir çok sorun yaşanmaktaci ır. Bu bağlamda yapmış olduğumuz çalışma 3 ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde elektronik ticaretin tanımı, gelişimi ve elektronik ticaret türleri incelenecektir. Bu bölümde Avrupa Birliğinin e-ticaret konusundaki etkinliklerine de kısaca değinilecektir. İkinci bölümde ise elektronik ticarette vergileme sorunu Türkiye a ç ısından ele alınacakt ı r. Bu kapsanıda öncelikle uluslarara sı e-ticarette uygulanan geleneksel yöntemler incelenecektir. Bunu takiben takiben üçüncü böllinıde elektronik ticaretin ortaya çıkardığı vergileme sorunları teknik ve yasal açıdan ele alınarak kısa değerlendirmelerde bulunulacaktır.