VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

Vergi Denetmen Yrd.

Serdar DAGÜSTÜN





  • 205 sayılı kanunla VUK'na eklenen geçici 100. madde ile vergi sistemimize giren ve kanunun mükerrer 298 inci maddesinde düzenlenen yeniden değerleme müessesinin getiriliş amacının , işletmelerin bilançolarında maliyet bedelleri ile yer alan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin değerlerinin , fiyatlar genel seviyesindeki artışlar nedeniyle bilançoda gerçek durumunu gösterir niteliklerini kaybettikleri ve getirilen bu sistemle işletmelerin bilançolarına dahil sabit kıymetleri rayiç değerle ya da buna yakın değerle gösterilmesi sağlanırken, diğer taraftan işletmelerin birbirleriyle karşılaştırılmasının olanaklı hale gelmesi olduğu anılan kanunun gerekçesinde belirtilmiştir. VUK'nun mükerrer 298 inci maddesinin 4 numaralı bendinde, binaların yeniden değerlemeden önceki kıymetleri üzerinden amortismana tabi tutulacağı hükme bağ lanmıştır. Bu yazımızın konusunu binaların yeniden değerlemesinde yeniden değerlemeden önceki kıymetten ne aniaşılması gerektiği oluşturmaktadır.

  • 4008 SAYILI KANUN'LA YAPILAN DEGIŞIKLIKTEN ÖNCE YENIDEN DEGERLEME UYGULAMASI, 4008 SAYILI KANUN'LA YAPILAN DEGIŞIKLIKTEN SONRA YENIDEN DEGERLEME UYGULAMASI, BANKALARDA YENIDEN DEGERLEME, KURUMLARlN IŞTIRAKLERINDE YENIDEN DEGERLEME, YENIDEN DEGERLENEN IKTISADI KlYMETLERlN SATIŞI, YENIDEN DEGERLEME ARTI$LARININ SERMAYEYE ILAVESI, YENIDEN DEGERLEME IŞLEMLERININ TASDIKI BAŞLIKLARI İLE ÖNCEKİ SAYIDA İLK BÖLÜMÜNE YER VERİLEN ÇALIŞMA TAMAMLANMIŞTIR.

  • Ülkemizde, yüksek enflasyon sonucu fiyatlar sürekli bir şekilde artmakta, buna paralel olarak da alım gücü azalmaktadır. Bu da, işletmelerin bilançolarının aktifinde yer alan iktisadi kıymetlerin yeniden değerlenmasini gerektirmektedir. 205 sayılı Kanunla VUK'na eklenen geçici 11. madde ile vergi sistemimize giren yeniden değerleme müessesesinin getiriliş amacının , işletmelerin bilançolarında maliyet bedelleri ile yer alan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin değerlerinin fiyatlar genel seviyesindeki artışlar nedeniyle bilançoda gerek durumu gösterir niteliklerini kaybettikleri ve getirilen bu sistemle işletmelerin bilançolarına dahil sabit kıymetleri yeniden değerlemeleri sonucunda, bir taraftan sabit kıymetlerin rayiç değerle ya da buna yakın değerle gösterilmesi sağlanırken , diğer taraftan işletmelerin ' birbirleriyle karşılaştırılmasının olanaklı hale geleceği olduğu anılan kanunun gerekçesinde belirtilmiştir. Yukarıda da ifade edildiği gibi yeniden değerlemeden beklenen, bilançonun aktifinde kayıtlı amortismana tabi iktisadi kıymetlerin enflasyon sonucu uğradığı değer kayıplarının giderilmesi, bir başka deyişle amortismana tabi aktisadi kıymetlerin güncel değerlerle yer almasının sağlanması ve amortisman uygulamasıyla da mükelleflere vergisel avantajlar sağlanmasıdır.

  • Çek müessesesi, TTK'nun 692 ve müteakip maddelerinde düzenlenmiştir . Çek, emre yazılı bir kambiyo senedi olup; bir kredi aracı değil ödeme aracıdır. Çekleri diğer kambiyo senetlerinden ayıran en önemli özellik, çekte vadenin olmaması , görüldüğünde ödenmesidir. Kanunun çekte vadeyi düzenleyen 707. maddesinde, "Çek, görüldüğünde ödenir. Buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir." denilmesine rağmen, ileri tarihli çekler piyasa hayatında uygulama imkanı bulmaktadır . Yasal dayanağı olmayan, tamamıyla güven esasına dayanan ve muhatap tarafından vadesinden önce ibraz edilmeyeceği düşünülerek ileri tarihe düzenlenen bu çeklerin; hukuki yaptırım gücünün fazla olması, kolaylıkla devir ve tahsil edilmesi, damga vergisine tabi olmaması gibi nedenlerle ülkemiz uygulamasında yaygınlaştığı görülmektedir. Tekdüzen Hesap Planında alınan ve verilen çekierin hangi hesaplarda izleneceği açık bir şekilde gösterilmesine rağmen, yasal bir dayanağı olmayan ileri tarihli çekierin nasıl muhasebeleştirileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu yazımızda, ileri tarihli çekierin Tekdüzen Hesap Planına göre nasıl muhasebeleştirileceği ele alınacaktır.