Bu yazıda mükelleflerin vergi kanuniarına aykırı hareketlerini cezalandırmak, bu aykırı eylemlerinden dolayı hazinenin uğradığı vergi kayıplarını telafi etmek, vergi kanuniarına aykırı davranmayı düşünenleri caydırmak için Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenen vergi suç ve cezaları ile buna paralel olarak yeni Türk Ceza Kanunundaki düzenlemeleri anlatmaya çalışacağız . Genel olarak gelir elde edenler, bu gelirlerinin önemli bir kısmını devlete vergi olarak ödemek istemezler. insanların vergiye karşı doğal bir direnci vardır. Bu nedenle verginin tanımı yapılırken, verginin tek taraflı cebri bir iradeyle alınabileceği noktasından hareket edilmektedir. Bir tanıma göre vergi, "Kamusal gereksinimierin karşılanması için özel kesimden kamu kesimine, hukuksal zor altında, karşılıksız ve kesin olarak bir aktarımdır ". Mükelleflerin vergi kanuniarına uyma konusunda isteksizlik göstermeleri halinde, onları vergi konularına uymaya motive edecek uymayaniara da gerekli yaptırımları sağlayacak bir yaptırımlar düzenine ihtiyaç duyulmaktadır. Bentham'ın da dediği gibi cezanın kendisi kötü bir şeydir ve ancak daha büyük bir kötülüğü yok etmek için kullanılabilmelidir . Türk Vergi Kanunları da, tüm vergi kanunları gibi vergi alacağının elde edilebilmesi için bir takım zorlayıcı kurallar koymuştur. Vergi kuralları na karşı olan eylemler ve bunların yaptırımianna ilişkin Vergi Suç ve Cezaları ile ilgili hukuk kuralları, Vergi Hukuku'nun alt dalı olarak Vergi Ceza Hukukunu oluşturmuştur. Vergi Ceza Hukukuna ilişkin kurallar esas olarak Vergi Usul Kanunu 'nda düzenlenmiştir. Vergi suçları devlet hazinesine karşı işlenen ekonomik suçlardandır. Bu itibarla, vergi suç ve cezalarına ilişkin düzenlemelerde vergi hukukunun kendi usul ve prensiplerinin yanı sıra genel ceza hukukunun ilkeleri de gözetilmiştir.