VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

Vergi Denetmeni

Celalettin AKÇATAŞ





  • Bilindiği üzere vergi borcu parayla ödenmektedir. Ancak elinde vergi borcunu ödeyebilecek nakdi parası olmayanlara 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun' kapsamında yapılmış olan yasal düzenleme ile sahip oldukları arsa, arazi ve bina gibi gayrimenkuller- le ödeme imkânı sağlanmıştır. Biz de bu makalemizde söz konusu yasa hükmünden faydalanabilecek mükellefler ile uygulamanın usul ve esaslarını anlatmaya çalışacağız.

  • Bu yazımızda kurumlar vergisi mükelleflerince kamu kurum ve kuruluşlarına bağışlanan okul için yapılan harcamaların vergi matrahlarının tespitinde indirim olarak dikkate alınabilmesi için gerekli olan şartlar ile bu harcamaların hangi yılın beyannamesi üzerinden indirilmesi gerektiğini irdelemeye çalışacağız.

  • 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 13/d ve 16/1-a maddelerine göre, yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflerin belge kapsamındaki makine ve teçhizat alımları ile ithalatları KDV'den istisna bulunmaktadır. İstisnanın usul ve esasları ise 69 Seri No.lu KDV Genel Tebliği* * ile belirlenmiştir. Makine ve teçhizat 1 Nolu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği'nde üretimde kullanılan her türlü makine ve cihazlar ile bunların eklentileri ve bu amaçla kullanılan taşıma gereçleri şeklinde tanımlanmıştır. Diğer bir ifadeyle makine ve teçhizat, amortismana tabi iktisadi kıymet niteliği taşıyan ve mal ve hizmet üretiminde kullanılan sabit kıymetlerdir. Makine ve teçhizat, sabit yatırım niteliğinde olduğundan mükellefler bu yatırımlarının finansmanında öz kaynaklarını kullanmak yerine ödemelerini daha esnek koşullarda yapmak suretiyle nakit kaynaklarını başka ihtiyaçlarına yönlendirmek amacıyla satın almak yerine finansal kiralama yoluyla edinmeyi tercih etmektedirler. Ancak teşvik belgesi kapsamındaki makine ve teçhizatın finansal kiralama yoluyla temin edilmesi durumunda katma değer vergisi istisnasının uygulanıp uygulanmayacağı tereddüt konusu olmaktadır. Biz de bu çalışmada, teşvik belgesi kapsamında yapılan makine ve teçhizat alımları- nın finansal kiralama çerçevesinde gerçekleşmesi durumunda KDV istisnası uygulamasının mümkün olup olmadığı konusunu irdelemeye çalışacağız.

  • Bu yazımızda belediyelerin yapmış oldukları söz konusu kiralama işlemlerinin Katma Değer Vergisi karşısındaki durumunu irdelemeye çalışacağız.

  • Bu çalışmamızda ihtiyati haciz kararının muhatabının tespiti açısından şirketin kanuni temsilcisi hakkında ihtiyati haciz kararının alınıp alınamayacağını irdelemeye çalışacağız.

  • İşletmelerin satışlarını artırmak amacıyla devamlı olarak çalıştıkları bayi ve alıcılarına belli bir dönemde satın aldıkları mal ve hizmet tutarına bağlı olarak yapılan ödemeye yılsonu iskontosu veya ciro primi denilmektedir. Diğer bir ifadeyle ciro primi genellikle ana bayiler tarafından belirli limitleri veya hedefleri aşan bayilerine yılsonla- rında ödedikleri bir başarı primidir. Bu özelliğiyle ciro primleri şarta bağlı olarak sonradan yapılmış bir iskonto olarak değerlendirilebilmektedir. Ciro priminin Katma Değer Vergisine tabi olup olmadığı hususunda Vergi İdaresi ile Danıştay arasında görüş farklılığı bulunmaktadır. Bu durum da mükellefler açısından bir tereddüt meydana getirmektedir. Diğer taraftan, söz konusu primlerin KDV'ye tabi olması durumunda KDV'nin hangi oranda hesaplanacağı hususu da bir başka tereddüt konusudur. Biz de bu yazımızda ciro primlerinin Katma Değer Vergisi boyutunu yargı kararları ile idarenin konuya ilişkin görüşü çerçevesinde değerlendirmeye çalışacağız.

  • Bu yazımızda, fiili envanter ile kaydi envanter sonuçlarının karşılaştırılması ile ortaya çıkan sayım fazlalıkları veya noksanlıklarının vergi matrahının tespit edilmesinde ne şekilde dikkate alınacakları ile sayım farklılıklarına ilişkin muhasebe kayıtları irdelenecektir.

  • Faktoring; mal veya hizmet satışı yapan bir ticari işletmenin vadeli alacaklarının "factor" denilen bir mali kuruluş tarafından alacaklıya rücu hakkı olmaksızın satın alındığı finansal hizmettir. Diğer bir ifadeyle faktoring; müşteri (şirket) alacaklarının "factor" denilen gerçek ya da tüzel bir kişi tarafından bedeli peşin ödenerek satın alınmasıdır. Faktoring şirketleri yurt içinde gerçekleştirilen mal ve hizmet satışlarından doğmuş alacaklar karşılığında finansman imkânı sağladığı gibi, ihracattan doğmuş alacaklar karşılığında da finansman sağlamaktadırlar. İhracattan doğmuş alacakların garanti edilmesi yani vadesinde ihracatçıya ödenmesine ilişkin garanti de yine faktoring şirketlerinin sağlamış olduğu önemli hizmetler arasında yer almaktadır. Bu çalışmamızda öncelikle factoring ile ilgili genel düzenlemelere yer verilecek daha sonra faktoring şirketlerinin tahsili geciken alacaklarına yönelik ayırmak zorunda oldukları karşılıklara ilişkin usul ve esaslar üzerinde durulacaktır.

  • Bu çalışmamızda, şirketlerin dönem sonu zararının veya geçmiş yıl zararlarının dağıtılmamış kârlardan kapatılmasının vergi kanunları açısından kâr dağıtımı sayılıp sayılamayacağı hususu irdelenecektir.

  • Bu çalışmamızda öncelikle factoring ile ilgili genel olarak yasal düzenlemelere ve vergisel düzenlemelere yer verilecek daha sonra faktoring şirketlerinin çeşitli nedenlerle aktiflerine aldıkları sabit kıymetlerin (demirbaşların, taşıtların, gayri- menkullerin) satışının Katma Değer Vergisi boyutu üzerinde durulacaktır.

  • Bu yazımızda, amortisman yoluyla itfa edilmesi gereken iktisadi kıymetlerin, iktisap edildiği tarihte doğrudan giderleştirilmesi halinde, o yıla ilişkin olarak daha sonraki yıllarda yapılan vergi incelemesinde ilgili yıla isabet eden amortisman tutarının gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı hususu değerlendirilecektir.

  • Bu yazımızda, kurumların bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerinde daha etkin bir şekilde kullanılmasına imkân sağlamalarına yönelik olarak yapılan düzenlemeler ile bankacılık sektöründe yaşanan krizlerden sonra ortaya çıkan tahsilat ve borç ödeme güçlüklerinin aşılarak bankaların mali bünyelerinin güçlendirilmesi, batık kredilerin geri dönüş olanaklarının genişletilmesine yönelik olarak yapılan düzenlemelerden olan "gayrimenkul satışında vergi istisnasında özellik arz eden durumlar" üzerinde durulacaktır.

  • Bu yazımızda bir hukuk tüzel kişiliği olarak Organize Sanayi Bölgesi tüzel kişiliğine sağlanan vergisel teşvikler ele alınacaktır.