VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

Vergi Müfettişi

Oktay GÜN





  • Ülkemizde meydana gelen son gelişmelerin ekonomik ortamda etkisinin hafifletilmesi ile yatırım ortamının iyileştirilmesi ve işlem maliyetlerinin azaltılması için vergi kanunlarında değişiklik yapılmasını öngören 6728 Sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 09 Ağustos 2016 tarih ve 29796 sayılı Resmi Gazete?de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Kanun ile birçok kanunda değişiklikler yapılmış olup söz konusu düzenlemelerden birisi de Kurumlar Vergisi Kanunu?nun 5/B maddesinde yapılan değişikliktir. Çalışmamızda sınai mülkiyet haklarında istisna uygulaması genel hatları ile açıklanmış, yapılan değişiklik sonrası istisna uygulamasının nasıl olacağı anlatılmıştır.

  • Şirket ortakları veya yeni ortak olacak kişiler çeşitli sebeplerle (nakit yetersizliği, ortağın ayni sermaye olarak konulabilecek kıymetlere sahip olması, vb.) sermaye taahhütlerini ayni olarak yerine getirmektedirler. Şirketlere ayni sermaye olarak konulabilecek kıymetler 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 342?nci maddesinde sayılmıştır. Şirket ortağınca şirket kuruluşunda ya da sermaye artırımında sahibi bulundukları gayri- menkullerin ayni sermaye olarak taahhüt edilip, daha sonra bu taahhüdün yerine getirilmesi işlemi vergisel açıdan farklı sonuçlar doğurabileceği için bu husus özellik arz etmektedir. Sermaye şirketlerine ayni sermaye olarak konulan gayri- menkullerin değerinin belirlenmesi sonucunda elde edilen kazancın vergilendirilmesi makalemizin konusunu oluşturmaktadır.

  • Vergilemede genel kural, verginin mükellef tarafından verilecek yıllık beyannameye göre tarh ve tahakkuk ettirilmesidir. Ancak, bir kısım gelir unsurlarının vergilendirilmesinde bu gelirlerin beyan edilmesi beklenmeksizin, mükellefe bu gelirleri sağlayan vergi sorumlularınca, elde edilen gelirden kesinti yolu ile vergi alınarak ilgili vergi dairesine ödenmesi esası getirilmiştir. Vergi kesintisi, vergi tevkifatı veya stopaj kesintisi olarak isimlendirilen bu işlem genel olarak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesi ile geçici 67'nci maddesinde düzenlenmiştir. Çalışmamızda Gelir Vergisi Kanunu çerçevesinde tevkifat uygulamasının işleyişini, hangi gelir unsurlarını kapsadığını, buna ilişkin yasal düzenlemeleri örneklerle açıklayacağız.

  • Maliye Bakanlığı bu yetkiye istinaden yayımlamış olduğu 'Muhasebe Sistemi uygulama Genel Tebliğleri' (MSUGT) ile konu hakkında çeşitli düzenlemelerde bulunmuştur. 1 sıra no'lu MSUGT ile, düzenlenmesi gereken mali tablolar ve bunlara ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Bu çalışmamızda söz konusu tebliğ hükümleri dikkate alınarak, bilanço esasına göre defter tutan gerçek ve tüzel kişilerin düzenlenmesi gereken temel mali tablolardan biri olan Gelir Tablosuna ilişkin açıklamalar yapılacaktır.