Kurumlar ilgili kanunlarda sayılan hallerden birinin varlığı halinde tasfiye haline girerler. Türk Ticaret Kanunu'nda tasfiyenin tanımı şu şekildedir: "Tüzel kişiliği haiz şirketlerin fesih ve infisahı üzerine, şirket mevcutlarının, alacaklarının ve borçlarının tayin ve tespiti ile alacaklarının tahsili. mevcutlarının nakte çevrilerek kanun ve ana sözleşme hükümlerine göre dağıtılmasını temin eden muamelelerdir." Kurumlar kendi iradeleri ile tasfiye sürecine girebilecekleri gibi, TTK'da belirtilen özel nedenlerle de tasfiyeye .girebilirler. Tasfiye iflas nedeniyle başlamışsa icra ve iflas Kanunu hükümlerine göre, diğer hallerde TTK, Kooperatifler Kanunu ve iktisadi Kamu Kuruluşlarının Kuruluş Kanunlarında düzenlenmiş olan hükümlere göre tasfiye işlemleri yapılır. Tasfiye halindeki kurumların tasfiye süreci sonunda doğacak karı, tasfiye karı olarak Kurumlar Vergisine tabi tutulur. Kurum tasfiyeye girdikten sonra faaliyetini durdurur. Ancak kanun koyucu bu duruma bir istisna getirmiştir. TTK 439/2 ve 450/1-2 maddelerinde yapılan düzenlemeyle "Kurumun varlıklarını paraya çevirirken uygun koşulları sağlayabilmesi amacıyla Anonim Şirketlere tasfiyeye girmiş olsalar dahi, şirket genel kurulunda bu yönde bir karar alınmış o l ması şartıyla geçici olarak esas faaliyet konusunu teşkil eden işlere devam edebilmesi imkanı tanınmıştır".