Kültür ve Tabiat varlıklarının genel itibariyle korunması adına, pek çok yasal düzenlemeyle çeşitli teşvik ve destekler öngörülmüştür. Bu kapsamda yapılan düzenlemelerin neredeyse tamamının atıf yaptığı 2863 sayılı Yasa, bu haliyle farklı kanuni düzenlemelerle gelen bu teşviklerin üst çatısı konumundadır. Kültür ve Tabiat varlıkları ile ilgili işlerin genel ihale sistemi dışında bırakılması ve bunlar için KDV istisnası tanınması bu teşviklerden en kapsamlı iki tanesi olmakla birlikte en çok karıştırılan iki teşvik sistemidir.
Damga Vergisinin konusu 01.07.1964 tarih ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu 1. maddesinde ifade edildiği gibi 'Kağıtlar'dır. Yine aynı maddenin devamında 'Kağıtlar' ifadesinin ne anlama geldiği şu şekilde izah edilmiştir; "Bu kanundaki kağıtlar terimi, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder." Damga Vergisinin konusu 'Kağıtlar' gibi genel bir ifade olunca döner sermaye işletmeleri ile diğer resmi kurumlar arası işlemlerin damga vergisi açısından durumunu, vergilendirmenin sağlıklı ve doğru olması açısından birbirlerinin tamamlayıcı unsurları nitelikte olan 'Mükellef-Sorumlu' , 'İstisna-Muafiyet-İndirim' ve 'Beyan-Ödeme' başlıklarında ele almak gerekmektedir. Bu anlamda makalede Resmi daireler ve bu arada Döner Sermaye İşletmelerinin (DSİ) Damga Vergisi karşısındaki durumu yukarıda belirtilen vergilendirmenin tamamlayıcı unsurlarından Mükellef, Sorumlu ve İstisna unsurları çerçevesinde değerlendirilmeye çalışılacaktır.