Yansıtma faturası; doğrudan kanunlarda düzenlenmeyen, uygulamada karşılaşılan bazı sorunları aşmak için mükellefler ve meslek mensupları tarafından geliştirilen ve idare tarafından düzenleyici idari işlemlerle yön verilen, vergiyi doğuran olayı muhatabıyla ilişkilendirmek üzere düzenlenen belgedir. Ancak bu uygulama bazı sorunları ötelerken bazı sorunları da beraberinde getirmiştir. Özellikle KDVK açısından kanımızca kanuna aykırı olduğu düşünülen bazı hususlar bu çalışmamızda ele alınmıştır.
Vergi incelemeleri sırasında en sık başvurulan bilgi toplama yöntemlerinden biri olan "bilgi isteme" ile ilgili hükümler 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda (VUK) düzenlenmiştir. Konuyla ilgili olarak VUK mükerrer 355. maddede bilgi vermekten çekinenler hakkında özel usulsüzlük cezası uygulanacağı belirtilmiştir. Bu çalışmada da vergi incelemesi yapanlara yanlış veya yanıltıcı bilgi verilmesi durumunda söz konusu fiilin Türk Ceza Kanunu açısından bir yaptırıma tabi olup olmayacağı tartışılacaktır.
Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri nedeniyle arsa sahiplerinin elde ettiği gayrimenkullerin elden çıkarılmasının vergilendirilmesi hususu kanunda açıkça yer almamış, vergi idaresinin bu konudaki görüşleri ise GVK'nun mükerrer 80. maddesi çerçevesinde gelişmiştir. Mahkemeler de idarenin tam tersi şekilde farklı açılardan olayı ele almıştır. Neticede idarenin kendi bakış açısıyla tesis ettiği vergilendirme işlemlerinin yargı yoluyla iptal edildiği bir duruma gelinmiştir. Uzunca bir süredir bu şekilde işle(me) yen süreç karşısında yasama organı da konuya netlik kazandıracak bir düzenleme yapmamıştır. Kavramların kanunda açıkça yer almadığı, idarenin ve yargının farklı görüşlerinin mevcut olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmeleri nedeniyle arsa sahiplerinin elde ettiği gayrimenkullerin elden çıkarılmasının vergi kanunları karşısındaki durumu çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır.