Bilindiği üzere, 213 sayılı V.U.K. nun "Muhtelif cezayı istilzam etmesi" başlıklı 336 ncı maddesi, cezayı gerektiren tek bir fiil ile kaçakçılık, ağır kusur ve kusur ile usulsüzlük (1.1.1999 tarihinden itibaren vergi ziyaı ile usulsuzlük) cezalarının kesilmesi gerektiği hallerde bunlardan sadece miktar itibariyle en ağırının kesileceğini belirtmektedir. Uygulamada şu ana kadar herhangi bir tereddüt yaşanmadan, V.U.K. nun 352 nci maddesindeki usulsüzlükler için bu hüküm uygulanmakta, 353 ncü maddedeki özel usulsüzlükler için böyle bir kıyaslama yapılmamakta idi. Ancak 4369 sayılı Kanunun yayım tarihinden itibaren bu konuda birtakım tereddütlerin yaşanacağı, hatta yaşanmaya başladığı görülmektedir. Bu yazıda sözkonusu tereddütler ortaya konulmaya çalışılacaktır .
Özellikle son yıllarda, özel gider indiriminde sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanımının büyük oranda artması nedeniyle kanaatimizce yapılması gereken düzenlemeler aşağıda belirtilmiştir : a) Vergi iadesi uygulaması aylık hale dönüştürülmelidir. b) Harcamalara belli ölçülerde sınırlama getirilmeli, 4 nolu ViHK tebliğine benzer ancak daha somut bir düzenleme yapılmalıdır. c) Harcama miktarının tesbitinde "gelir vergisi matrahı" yerine "net gelir" esas alınmalıdır. d) Geçerli harcamalar çeşitlendirilmeli ve gerekirse belli oranlar kabul edilmelidir. e) Sahte belge kullananlar, bu fiillerinin tekerrürü halinde vergi iadesi hakkından mahrum edilmelidir.