Vergilerin karşılıksız olması, mükelleflerin vergiye karşı direnç göstermelerine neden olmaktadır. Modern vergi sistemleri mükelleflerin bu direncini kırmak, vergi tahsilatını kolaylaştırmak ve vergiyi güvence altına almak adına tevkifat müessesesini daha çok kullanır hale gelmişlerdir. Böylelikle mükellefler vergi yükünü daha az hissettiği gibi devlet de vergiyi daha kolay tahsil edecektir. Gelir vergisi, kurumlar vergisi ve damga vergisi gibi birçok vergi türünde de tevkifat uygulamasını görmekteyiz ancak, konumuz itibariyle de bu çalışmada sadece Katma Değer Vergisinde (KDV) tam tevkifat uygulaması ele alınacaktır. Tam tevkifat uygulaması KDV?nin konusuna giren mal teslimi ve hizmet ifası işlemlerinin herhangi bir sebepten dolayı satıcının KDV mükellefi olmadığı hallerde alıcıya yüklenen bir sorumluluktur. Burada KDV?nin tamamı işleme muhatap olan alıcılar tarafından beyan edilip ödenmektedir. KDV?de tevkifatın önemli ayağını satıcının yurt dışında, alıcının yurt içinde olduğu işlemler oluşturmaktadır. Bu çalışmada, KDVK?nın 9?uncu maddesi kapsamında, Maliye Bakanlığının ?gerekli görülen diğer haller? ibaresince tam tevfikat uygulaması Genel Uygulama Tebliği çerçevesince ele alınacaktır.