VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

* Vergi Müfettişi, Hazine ve Maliye Bakanlığı

Burcu TURHAN*





  • Bu çalışmada, BEPS’in tarihsel gelişimi, BEPS 2.0 kapsamında geliştirilen İki Sütun Yaklaşımı çerçevesinde; Sütun 1 altında yer alan Tutar A uygulaması ile dijital faaliyetlerden doğan artık kârın pazar ülkelerine yeniden tahsisi, Sütun 2 kapsamında ise %15 oranında küresel asgari kurumlar vergisinin uygulanması ayrıntılı şekilde ele alınmıştır. Bu yeni yaklaşım, GloBE (Global Anti-Base Erosion) kuralları ile küresel ölçekte vergilendirme standartlarını yeniden tanımlamaktadır. Türkiye’nin sürece olan uyumu ise hem uluslararası hem de ulusal düzeyde incelenmiştir. Türkiye’nin 2020 yılında yürürlüğe koyduğu Dijital Hizmet Vergisi ile 2023 yılında kabul ettiği Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi, bu reform sürecine verilen yanıtların başında gelmektedir. Ayrıca, Türkiye’nin Tutar B uygulamasına yaklaşımı ve Tutar A kapsamında çok taraflı sözleşmeye taraf olmama tercihi de değerlendirilmiştir. Bu bağlamda çalışma, dijital ekonominin vergilendirilmesinde küresel düzenlemelerin teorik çerçevesini ve Türkiye’nin bu reformlara uyum sürecini bütüncül bir yaklaşımla analiz etmektedir. Anahtar kelimeler: BEPS, Dijital Ekonomi, Küresel Asgari Vergi. JEL Sınıflandırma Kodları: H2, F38, H87.

  • Enflasyon muhasebesi, yüksek enflasyon dönemlerinde finansal tabloların gerçeği yansıtmasını sağlamak amacıyla kullanılan önemli bir muhasebe uygulamasıdır. Türkiye’de son düzenlemelere yakından baktığımızda, 2024 yılı itibarıyla yürürlüğe giren düzenleme ile brüt satış hasılatı 50 milyon TL’nin altında olan işletmelerin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemleri itibariyle enflasyon düzeltmesi yapmaması kararlaştırılmıştır. Daha sonra 2025 yılı itibarıyla yürürlüğe giren düzenleme ile 2025 yılı geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapılmaması hükme bağlanmıştır. Bu çalışmada, enflasyon düzeltmesinin kapsamı, Türkiye’deki enflasyon oranlarının yıllar içerisindeki seyri, 2024 yılında 50 milyon TL’nin altında ciroya sahip firmaların ve 2025 yılında tutar sınırı olmaksızın tüm mükelleflerin geçici vergi dönemleri itibariyle bu uygulamadan muaf tutulmasının etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Enflasyon düzeltmesi yapılmadığında, işletmelerin finansal tabloları enflasyonun etkisini tam olarak yansıtamayabilir. Bu durum, finansal tabloların gerçeğe uygunluğunu azaltarak yatırımcılar, kredi verenler ve diğer paydaşlar için yanıltıcı sonuçlar doğurabilir. Ayrıca, vergi yükümlülüklerinin adil belirlenmesini zorlaştırarak büyük ölçekli işletmelerle küçük işletmeler arasında vergi adaletsizliğine neden olabilir. Türkiye’deki enflasyon oranlarının yıllar içinde dalgalı bir seyir izlediği görülmektedir. 1990’lı yıllarda yüksek enflasyon oranları yaşanmış, 2000’li yıllarda düşüş gözlemlenmiş, ancak son yıllarda enflasyon yeniden yükselişe geçmiştir. Bu bağlamda, enflasyon muhasebesi uygulamalarının sürdürülebilir finansal raporlama açısından kritik olduğu anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, geçici vergi dönemleri itibari ile enflasyon düzeltmesi uygulamasının kaldırılması, kısa vadede muhasebe yükünü azaltırken, uzun vadede finansal raporlamanın güvenilirliğini ve karşılaştırılabilirliğini olumsuz etkileyebilir. İşletmelerin, finansal verilerini daha şeffaf ve gerçekçi bir şekilde sunabilmeleri adına enflasyon muhasebesinin uygulanmasının gerekliliği vurgulanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Enflasyon Düzeltmesi, Enflasyon, Enflasyon Muhasebesi JEL Sınıflandırma Kodları: M40, H20.