VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

Prof. Dr.

SAİT DİLİK





  • Bir önceki yazımızda sosyal güvenliğin özelleştirilmesi konusunu ele almış; bu çerçevede akla gelen iki yolla: o) bireylerin özel tasarruf ve servetleri, b) özel sigortalar yollanyla sosyal güvenliğin sağlanmasının mümkün olup olmayacağını tartışmıştık. Bu tartışmada bireysel özel tasarruflar yoluyla sosyal güvenliğin sağlanamayacağı; yeterli düzeyde bir sosyal güvenliğin özel sigortalar yoluyla sağlanmasında da bir takım engelleyid faktörlerin bulunduğu sonucuna varmıştık. Bu faktörlerin bir yandan bireylerce sigortalanmayı; öte yandan sigorta şirketlerince sigortalamayı önleyerek veya azaltarak yeterli bir sosyal güvenliğin sağlanmasını engellediğini açıklamaya çalışmıştık.. Şimdi burada devletin alacağı bazı tedbirlerle özel sigortalar yoluyla sosyal güvenliğin sağlanmasındaki yukarıda sayılan engellerin giderilmesinin mümkün olup olmayacağını tartışacağız.

  • Bilindiği üzere piyasa ekonomisi, iktisadi faaliyetlerin bağımsız üretid ve tüketidierin serbest bireysel plan ve kararlarına dayalı olduğu bir ekonomik düzendir. Bu düzende, üretici ve tüketicilerin birbirinden bağımsız plan ve kararları fiyat-piyasa mekanizması ile koordine edilmektedir. Devletin bizzat işletmeler kurup işletmesi ve ekonomiye dolaysız müdahalelerde bulunması bu düzene ters düşmektedir. Bu makalenin yazarı genelde ekonomik faaliyetlerin bağımsız üretid ve tüketicilerin serbest bireysel plan ve kararlarına dayandığı piyasa ekonomisi düzeninden yanadır; bu düzenin daha akılcı olduğuna ve ekonomik faaliyetlerin daha etkin ve verimli olarak yürütütınesini mümkün kıldığına inananlardandır. Ancak, sosyal güvenliğin özelleştirmesinde aynı düşünceleri taşımamaktadır. Aşağıda bu konu üzerinde durulacaktır. Sosyal güvenliğin özelleştirilmesinde, bir başka yönüyle piyasa ekonomisi kurallarına göre gerçekleştirilmesinde şu iki yol akla gelebilir: a) sosyal güvenliğin bireylerin özel servetleriyle karşılanması; b) sosyal güvenliğin özel sigortalar yoluyla sağlanması.