Muhasebenin süreklilik ilkesi gereği işletmeler faaliyetlerini, herhangi bir zaman sınırlamasına tabi olmaksızın sürdürürler. İşletmelerin hesap dönemleri 1 Ocakta başlamakta ve 31 Aralıkta son bulmaktadır. Mali yıl olarak adlandırılan bu dönem, ülkemizde takvim yılıyla aynı dönemi ifade eder. İşletmeler dönem sonu işlemleri vasıtasıyla faaliyet dönem sonuçlarını çıkarırlar. 31 Aralık tarihinde mali tablolar hazırlanır ve değerlendirmeye alınır. Mali tablo hazırlanırkeher bir varlık ve kaynak kalemi gözden geçirilmekte ve değerlemesi yapılmaktadır. Bu değerleme süreci, doğrudan faaliyet sonuçlarını etkilediği için son derece önemlidir ve dolayısıyla bu sürece ilişkin muhasebe ilkelerinin yanı sıra birçok mevzuat düzenlemesi de mevcuttur. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5228 Sayılı Bazı Kanunlarda ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla yapılan değişiklik sonrasında göze çarpan en önemli yenilik; vadeli mevduat hesapları ile banka kredilerinin dönem sonunda, değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınacağıdır. Vadesi bir sonraki yıla sarkan mevduat ve kredilerin kist dönem faizleri, cari yılda gelir ve gider hesaplarına aktarılacaktır. Bu husus, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 19.04.2005 tarih ve 25791 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 22.12.2004 tarih ve E.2004/ K.2004/1 sayılı Kararında içtihatlarının üçüncü daire kararları doğrultusunda 2004 yılından önce kullanılan kredi faizleri için de geçerlidir.