Günümüzde şirketler her ne kadar sınırsız bir ömre sahip kuruluşlar olarak görülse de bazı nedenlerin gerçekleşmesi sonucu sona ererler. Bu bazı nedenlerin kapsamına infisah ve fesih kavramları dahil edilebilir. İnfisah ve fesih kavramları kanunda veya şirketlerin esas sözleşmelerindeki nedenlerin geçekleşmesi durumunda şirketlerin sona ermeleri ile ilgilidir. Bu bağlamda infisah kendiliğinden sona erme hali olarak tanımlanırken, fesih kavramı ise yetkili organlar aracılığıyla sona erme hali olarak adlandırılabilir. Bu fesih ve infisah kavramlarının en önemli sonucu tasfiyedir. Diğer bir deyişle bu kavramları neden sonuç ilişkisi içinde değerlendirirsek, infisah veya fesih kavramlarının neden, tasfiye kavramı ise sonuç olduğu söylenebilir. Tasfiye, infisah veya fesih nedenlerinin herhangi birinin gerçekleşmesi sonucu şirketin mevcutlarının nakde çevrilmesi, alacaklarının tahsil edilmesi ve borçlarının ödenmesiyle şirket faaliyetinin sona ermesi halidir. Tasfiye kavramı gerek 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nda, gerekse 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda ayrıntılı bir şekilde hüküm altına alınmıştır.
Günümüzde hızla yaygınlaşan elektronik ticaret kavramı gerek dünyada gerekse de Türkiye’de bilgi alışverişinde ve ticari işlemlerde ciddi söz sahibi olmuştur. Elektronik ticaret fiziksel bir sınır tanımaksızın küresel düzeyde işlem gerçekleştirdiğinden bu yolla elde edilen kazançların vergilendirilmesi noktasında sıkıntıları beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda, elektronik ticaret yönünden işyeri kavramı vergilendirme noktasında, uluslararası düzeyde hangi ülkenin yetkisinde, ulusal düzeyde ise hangi vergi dairesinin verginin tarhiyatı açısından yetkinliğinin olduğu hususlarında önem arz etmektedir. Çalışmada belirtilen hususlar dikkate alınarak, elektronik ticaret ve işyeri kavramları ile elektronik ticarette işyeri kavramı incelenmeye çalışılacaktır.