Vergi ödevinin ortaya çıkması ve son bulması belli bir süreç dahilinde gelişmektedir. Bu süreç, vergileme tekniği olarak ifade edilmektedir. Mükellef açısından vergi borcunun ödenmesi, devlet açısından ise vergi alacağının tahsil edilmesi vergiyi doğuran olay, tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil aşamalarından meydana gelmektedir. Vergilere yönelik bu aşamalar her vergi için geçerli olmakta ve ilgili kanunlarda belirtilmektedir. Ancak bazı vergi veya vergi benzeri mali yükümlülüklerde vergileme tekniğine ilişkin bu süreç farklılık arz edebilmektedir. Özellikle ikili ve çok taraflı anlaşmalarla belirlenen yükümlülükler kapsamında uygulanan vergilerde bu durum söz konusudur. Bu tür yükümlülüklerden biri olan, dampingli satışın söz konusu olduğu durumlarda uygulanan anti-damping vergisinin vergileme süreci uluslararası ticari anlaşmalardan hareketle belirlenmektedir. Dolayısıyla bu süreç diğer vergilerden farklı ilerlemektedir. Bu çalışmada vergileme tekniğine değinilerek, anti-damping vergisinin vergileme tekniği ve diğer vergilerden farklılaştığı durumlar incelenmiştir. Yapılan inceleme sonucunda anti-damping vergisinin vergilendirme tekniği açısından diğer vergilere göre farklılaştığı görülmektedir.