Ülkelerin gelişmişlik düzeyi arttıkça ihtiyaçlar değişip çeşitlenmekte, bu da duruma paralel olarak ihtiyaçları karşılamak üzere faaliyette bulunulan sektörlerin artmasına neden olmaktadır. Gelişmişlik düzeyinin artmasının bir diğer sonucu da sermaye birikiminin artması olarak karşımıza çıkmaktadır. Yeni sektörlerin ortaya çıkması, bu sektörlerin desteklenmesini ve finanse edilmesini gerektirmekte, bu sebeple de sermaye/fon fazlası olan kişiler/şirketler yeni sektörlere yatırım yapma ihtiyacı hissetmektedirler. Özellikle II'nci Dünya Savaşından sonra Amerika'da başlayan ve sonrasında tüm dünyaya yayılan girişim sermayesi kavramı bu ihtiyacın sonucu olarak doğmuştur. Çalışmamızda "girişim sermayesi"nin tarihsel gelişimine kısaca değinerek kamunun bu husustaki düzenlemelerinin gerekliliği ve Türkiye'deki mevzuat uygulamalarına bir bakış atacağız.

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.