Dönem kazancının tespitinde öz sermaye* 1 mukayesesini esas alan sistemlerde mevcutlar, alacaklar ve borçların değerleme günlerindeki değerlerinin tespiti büyük önem arz etmektedir. Bilindiği üzere 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 6'ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 38'inci maddesinde ise; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41'inci madde hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır. Yukarıda yapılan açıklamalardan anlaşılacağı ticari kazancın tespitinde (dolayısıyla safi kurum kazancının tespitinde) Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümlerine uyulması gerekmektedir. Değerleme2, beş kitaptan oluşan Vergi Usul Kanunu'nun üçüncü kitabında düzenlenmiştir. Bu kitabın "Amortismanlar" başlıklı üçüncü kısmı altında yer alan ve dönem kazancının tespitini doğrudan etkileyen müesseselerden biri de yenileme fonu uygulamasıdır. Çalışmamızda öncelikle genel hatları ile yenileme fonu uygulamasının usul ve esaslarına değinilecek, akabinde son yıllarda yenileme fonu uygulaması hakkında bilinenlerin aksine verilen özelgeler- den özellikli olduğunu ve ezberleri bozduğunu düşündüğümüz iki tanesi üzerinde durulacak ve bu konudaki tespit ve değerlendirmelerimiz ortaya konulacaktır.

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.