Ciro primi, ana satıcı firmaların kendilerinden devamlı olarak mal alan gerçek veya tüzel kişilere, belli bir dönem sonunda, belli bir alım tutarının aşılması şartıyla sağladıkları ayni veya nakdi menfaatlerdir. Günümüz koşullarında firmalar pazar paylarını artırmak amacıyla giderek yaygınlaşan bir şekilde ciro primi uyguladığından, bu primlerin vergi kanunları karşısındaki durumunun tespiti ve muhasebeleştirilmesi önem arz etmektedir. Maliye Bakanlığı 1988 yılından beri uygulanan ve 26 seri no.lu KDV Genel Tebliğinde belirtilen ?ciro primlerinin müstakil bir hizmetin karşılığı olduğu ve genel oranda KDV? ye tabi tutulması gerektiği? şeklindeki görüşünü 116 seri no.lu KDV Genel Tebliği ile değiştirmiştir. İlgili Tebliğ?de ?ciro primlerinin ayrı bir hizmetin karşılığı değil, daha önce satın alınmış mal ve hizmetlerin bedelinin değişmesi (matrah değişikliği) niteliğinde olduğu ve KDV sinin de buna göre düzeltilmesi gerektiği? belirtilmiştir. 26.04.2014 tarihli Resmi Gazete?de yayınlanarak yürürlüğe giren KDV Uygulama Genel Tebliği?nde de aynı görüş muhafaza edilmiştir.
Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.