Osmanlı Devleti’nde ilk anayasacılık faaliyetleri Tanzimat Dönemi’yle başlayıp, 1876 yılında
Kanuni Esasi’nin ilanıyla birlikte yazılı bir anayasal zeminine oturmuştur. Osmanlı Devleti’nin ilk
anayasasında vergilendirmeye ilişkin hükümlerin
“kanunilik ve ödeme gücü” ilkeleri çerçevesinde
oluşturulduğunu görmekteyiz. Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne geçiş anayasası olan 1921 Anayasası’nda vergilendirmeye
ilişkin hüküm bulunmazken, Kanuni Esasi’de yer
alan vergilendirmeye ilişkin hükümler aynen geçerli olmuştur. Cumhuriyetin ilk anayasası olan
1924 Anayasası ise hem idari yapı açısından hem
de vergilendirme yönünden yeni kurulan devletin gereksinimleri karşılayabilecek hükümleri
bünyesinde barındırmıştır. 1961 Anayasası’nda
vergilendirme, vergi ödevi başlığı altında “Siyasî
Haklar Ve Ödevler” bölümünde düzenlenmiştir.Böylece vergilendirme ilk defa temel hak ve özgürlükler bünyesine alınmıştır. Güncel anayasamız olan 1982 Anayasası’nda ise vergilendirme;
kanunilik, mali güç, genellik, eşitlik, vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı ilkeleri üzerine
inşa edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Anayasa, Vergi Ödevi,
Anayasada Verginin Yeri
JEL Sınıflandırma Kodları: M40, M41, M49.
Abonelik veya Satın Alma Gerekiyor!
Bu makalenin devamını okuyabilmek için giriş yapmanız, satın almanız veya abone olmanız gerekmektedir.